0
Yorum
4
Beğeni
0,0
Puan
128
Okunma
12.2.1998
SEVMESİNİ BİLSEK
KUŞLAR GİBİ
ÖYKÜ
Su kuşları çok, çok seviyorum günahsız
zararsız yaşayıp gidiyorlar kendi hallerince …
En vefalı dostlar görüyorum tüm kuşları;
hele serçeler var ya; öyle vefalı öyle dostlar ki!
Karına kışına kahrına rağmen bırakıp gitmezler,
karına kışına kahrına katlanır barındıkları yerin
Sabahları uyanır uyanmaz dallarda cıvıl cıvıl,
sesleriyle içiniz ısınır. sevecen olursunuz, birden
nerde bir çöp atığa görseler konup karınlarını
doyurmaya çalıştıklarını görürsünüz. isteksiz,
yılgın ve dalgın gidiyorsanız birden gayretlenir
yaşam sevinciyle dolu çiçek bahçesi olmuştur
Öyle sevimli sevecenler ki; küçücük yürekleri
koca sevgiyle doludur. kötülük, hainlik düşünmezler
bir avuç buğday serpin bahçenizin uygun bir yerine
Toplanır buğdayın tanelerini kavga etmeden paylaşırlar
Anadolu yaylalarına gidin, göreceğiniz ilk canlılar onlardır
insan olmayan, bu dağlarda ,dağ eteklerinde ne arıyor,
bu mübarekler!’ diyesiniz gelir; düşünür, ’iyi ki bunlar var
yoksa tek canlı sesine hasret gideceğinizi’ dersiniz içinizden
dağıyla taşıyla karıyla kışıyla kurdu kuşuyla daha bir içten
sever olursunuz doğayı bir kış sabahı, soğuğun bilmem kaça düştüğü
her tarafın kırağıdan, buzdan cansızlaştığı bir ortamda canınız sıkkın,
yine onların ciyak ciyak cıvıltılarıyla neşeli ve sevecen olursunuz…
Ah bu serçeler, her kış ’bahara çıkanda hırka ve eldiven örmeye söz verir;
baharın güzelliğine çıkınca, yazın sıcağına kavuşunca tüm sıkıntıları unutur
’amaan bu sıcakta da hırka mı örülür’ der gönüllerince yaşarlarmış.
Tıpkı Anadolu insanı gibi. hala yün eğirmedelermiş
Ah bu kuşlar hele kadim dost vefalı dost serçeleri öyle seviyorum ki!
bugün daha da sevdim. sabah kalktığımda yer gök daha yeni ağarıyordu
binamızın önünde bir çift servide, ara sokakta bulunan akasya dallarında kuşlar ,
hele de serçeler cıvıl cıvıllardı: arka odaya geçtim tren istasyonu yanındaki bahçede
bulunan ağaçlarda bir şenlik bir şamata. sanki dünyanın en seçkin
Viyana flermoni orgestrası gelmiş; sabah konserindelerdi...
Serçeler orkestranın piyanosu,, diğerleri değişik enstrüman sesleri orkestraya
ses armonikalarıyla zenginleştiriyorlar. Ah o sesleri canlandırabilsem,
ah o sesleri buraya yansıtabilsem, onların dillerini anlayabilseydim...
Ah! Hz.Süleyman olsaydım ya da ilmine ermiş olsaydım, olsaydık.
Ah biz insanlar birbirimizi yemekten, öldürmekten vazgeçip birbirimizi öldürücü,
yok edici silahlar üretip geliştireceğimize, ilim bilim adamlarımız eğitim
kurumlarımız doğanın sırlarını doğanın gizlerini çözmeye çalışsalar ya!
OLACAK BİRGÜN MUTLAKA O DA OLACAK BUNA İNANIYORUM
YAPAY ZEKAYI BULAN İNSANOĞLU ONUN DİLİNİ DE ÇÖZECEKTİR!..
Hz. BİZE ÖRNEK OLMALI DEĞİL Mİ!
Ahhhhh! İşte böyle bu canım kuşlar !
Bana bunları düşündürüp yazdırdığınız için ayrıca en içten sevgi ve saygılarımla!
05. 02. 2025
- A r ş i v d e n -