8
Yorum
36
Beğeni
4,7
Puan
266
Okunma
Sen bir rüzgar
Bense bir güz bahçesiyim
Kırabilmek için esiyorsun dallarımı
Dallarım zaten kırk
Bir kara tren vagonu oysa
Aramızdaki ayrılık
İşte yine kulaklarımda
Taa uzaklardaki sesinin uğultusu
Bilsem sevdiğini maviyi hala
Bilsem beklediğini usanmadan beni
Gönül bahçemi sunardım kalbine
Tüm çiçekleriyle
Kuş seslerini besteler
Yalnız senin için söylerdim şarkımızı
İşte yine
Bekleşiyor umut gemilerim limanda
Bilsem ağladığını benim için hala
Vadilerden seslenir, koşardım sana
Bir şarkı mırıldanıyorum şimdi gökyüzüne
Gün bütün sıcaklığıyla yakıyor
Hıçkırıklar duyuyorum duvarlardan
Yine hüzün yağmurum çiseliyor
Sonra ; duruyor zaman
Gecenin bir yerinde
Yine yokluğuna bu şiir
Getirip simsiyah geceyi verdin avuçlarıma
Bir düş gibi geçti ömür
Mor zaman tünelinde
Şimdi ne zaman seni düşünsem
Akşamlar iniyor kaldırımlara
İkimizin ayrılığıydı sonbahar
Kuşlar konuyordu pencereme yaslı
Onlarla birlikte besteledik
Ayrılık şarkılarını
Özlemler içindeydim
Seni beklerken her gecemde
Sen yoktun !
Yine karlar içindeydi sokaklar
Buzdan heykeller gibiydi taşlar
Ben ise yalnızlığımın elinden tutmuş
Bir kibritçi kızın çaresizliği
Yanan gözlerimde
Sen ise ateşten mekanında uyurken
Hatıralarıma bir kurşun gibi mıhlanmış adın
Papatyaların sevgisinde
Şarkılarla bağlanmışsın
Yüreğimin tek bestesine
Gözlerin gözlerimde tutuklu
Kenetlenmişsin düşüncelerimde
Haykırsam duyacak mısın ki
Özlem feryatlarımı
Uzatsam da ellerimi
Bana yıldızlardan da uzaksın
Günay Koçak
1. 02. 2025
5.0
89% (16)
4.0
6% (1)
1.0
6% (1)