SÖZÜN ÖZÜ

Bir elin nesi var, iki elin sesi var dedik,
Ancak biz, iki kişi bir araya gelemedik.

İlik küçücük, düğme büyük, bir türlü geçmedi.
Bu yüzden iki yakamız bir araya gelmedi.

Hep üç kuruşa beş köfte için dört takla attık.
Komşumuz açken biz keyif çattık, yan gelip yattık

Beş parmağın beşi bir değilmiş bunu anladık.
Buna rağmen bal damlayan her parmağı yaladık.

Altı da üstü de birdir yerin; "insanız" dedik.
Bir de baktık,gödük ki; gök de delik,yerde delik.

Hep güçlüden yana olduk,haklıya tavır koyduk
Doğru söyleyen kim var ise dokuz köyden kovduk.

"Erkekliğin onda dokuzu kaçmaktadır" dedik.
Bir de saklanacak delik aradık fellik fellik.

Dik olmak,dik durmak,dikilmek ve dik yaşamak zor.
Dost bildiğimizin elinde gül var,avcunda kor.

Lâf kalabalığına hiç gerek yok;sözün özü:
Bin tecrübe ile sabittir her bir atasözü.

Testi kırılır,su ziyan olur,gelir akibet.
Anlayana bin nasihatten yeğdir bir musibet.

Kemal Karapıçak-Çorum.