ESMÂ ÜL HÜSNÂ
Zât’a has, doksan dokuz özel mânâ.
En güzel isimler: ESMÂ ÜL HÜSNÂ.
Gönülden gönüle huzur insana,
En güzel isimler: ESMÂ ÜL HÜSNÂ.

İndi Levh-i Mahfuz’dan nüsha nüsha.
Dar geldi yerler-gökler,bütün saha.
Bağla kalbini yaratan ALLAH’a
Kur’an da zikirdir ESMÂ-ÜL HÜSNA.

İsimlerindir nûr, âleme akan,
Her biri bir sırdır, kalbe dokunan,
Her kalp atımında kalpten okunan,
Yüceler yücesi sensin, ALLAH’ım.

Sakın, bizi bize bırakma öyle.
Sen bizi salih kullarından eyle.
Uyandır gafletten de bundan böyle,
ESMA’nı dilimize tesbih eyle.

Lâyık olmak için Yüce Zât’ına,
Adın ile başlayayım adına.
Doyur beni doyulmayan tadına.
ALLAHU ALLAH,YÂ ALLAH,HÛ ALLAH.
...
Her müslümanın dilinde aşina.
Davet eder kullarını imana.
ALLAH adının yeri hep müstesna.
ALLAH Celle Celâluhu, YÂ ALLAH.

Hâşâ,olmasaydı bize acıman,
Halimiz nice olurdu o zaman.
Senden,sana sığınırız,El-aman!
Merhametine muhtacız ER-RAHMAN.

Ne zaman daralsa göğüs kafesim.
Yetişir imdada bu güzel isim.
Vâdedilen nimetimsin; cennetim.
Mü’mine özel merhamet ER-RAHÎM.

Yoktur eşi,dengi ve bir benzerlik.
Yaptığı işlerde olmaz bezginlik.
Hükmü altındadır düzen ve dirlik.
Tek hükümdar ve hükümran EL-MELİK.

Dünya hayatı bir küçücük fânus.
İmansıza kâbus üstüne kâbus.
Sana sığınan asla olmaz meyus
Hatadan,gafletten beri
EL-KUDDÛS.

Hakikat şu; indinde tek yol İslâm.
Zâtını zikretmek en güzel kelâm.
Hayat,ancak böyle buluyor anlam.
Selâmete erdirensin ES-SELÂM.

Yerlere,göklere sığmaz ki ilmin.
Bitip tükenmez ihsanın,keremin.
Sana sığınanlar herşeyden emin.
Kullarına iman veren EL-MÜ’MİN.

Şeytan ile her an kaygandır zemin.
Eğrilsede yine doğrulur mü’min.
Sen, farkına vardır,acizliğimin.
Gözetip koruyansın EL-MUHEYMİN.

Hak din varken aranmaz başka yol, iz.
Herşeye sahipsin,herşeye hâiz.
Elbet tek güçlü sensin,biz aciziz.
Çok güçlü ve yenilmezsin,EL-AZİZ.

Müslümana karşı latif ve kibar.
Asi olanları edersin ihtar.
Uymayanları cehenneme icbar
Eder,boyun eğdirirsin EL-CEBBÂR.

Aciz kalır sana karşı her mücbir.
Saptırır insanı gurur ve kibir.
Hâşâ! Elbet yok,Senden başka kebir.
Tek,en büyük sensin EL-MÜTEKEBBİR.

"Ol"emriyle alemleri var eden,
Zerreden küreye kudretin serpen.
Her cana bir şekil, bir suret veren,
Herşeyi yoktan yaratan EL-HÂLIK.

İtinayla yaratmış her eseri.
Bakınız,doyumsuz göklerin seyri.
Türlü nimetlerle donatmış yeri
Eşi, benzeri olmayan EL-BÂRİ.

Akıl,sır ermez sonsuz hikmetine,
Yansır sanatının her zerresine.
Benzersiz biçimlerle tüm bedene
En güzel şekli veren EL-MUSAVVİR.

Günaha batıp da nedamet duyan,
Gözyaşı döküp de af ile yuyan,
Rahmet kapısına başını koyan,
Her günahkârı affeden EL-GAFFÂR.

İmanlı gönüller baharı yaşar.
Yardımınla tüm engelleri aşar.
İmansızlar düz yolda bile şaşar.
Küfür ehini kahreden EL-KAHHÂR.

Lütfettin bize mukaddes kitabı,
Kaldırdın gönlümüzden ıstırabı.
Verdiğin nimetin yoktur hesabı.
Karşılıksız nimet veren EL-VEHHÂB.

Açlıkla sınanınca nice yürek,
Açılır eller göğe yükselerek,
Dualarımıza cevap vererek,
Rızıklandıransın bizi ER-REZZAK.

Zor kapılar açılır bir emriyle,
Sevindirir bizi ziyadesiyle.
Kalpler huzur bulur sır hikmetiyle,
Her kilidi açan fatih, EL-FETTAH.

Rabb’im sana ayandır benim halim.
Sonsuz ilminden banada ver ilim.
Cemâlin ile aydınlat cemâlim.
Herşeyi en iyi bilen EL-ALİM.

Elbet sorulmaz sana;neden,niçin?
En büyük çileleri çekti elçin.
Biliriz ki bazen imtihan için.
Ruhları daraltan,sıkan EL-KÂBID.

Sıkılıp bunalsada bu can,tende.
Daraltanda sensin genişletende
Mutlak bir çare vardır reçetende
Dileyince genişleten EL-BÂSIT.

Beyinleri buz tutmuş nice sarkıt.
Varlığından haberi yok; aklı kıt,
Cehenneme odun olacak yakıt
Kâfirleri alçaltansın EL-HÂFID.

Kimin yüreği arı,duru,sâfi
Temiz kullarına bizzat müdâfi.
Zaten müdâfan o kuluna kâfi.
Sevdiklerini yücelten ER-RÂFİ.

Aciz kullarını koru ve gözet.
Bitmesin zikrinden aldığım lezzet.
Senin elinde her tür ikram,izzet.
İzzet ve şeref verensin EL-MÛ’İZ.

Hüküm sahibi gibi hüküm süren,
Azgınlık edip öfkeden köpüren,
Haddin bilmezi zillete düşüren,
Alçaltan,hor,hakir gören EL-MÜZİL.

Herşeyi işiten ve işittiren,
Doğduğumuz ilk günden itibaren,
İşitmesinden bizlerede veren
Duyulmayanı duyansın ES- SEMİ.

Görmek iseyene açık penceren.
Varlığını her varlıkta gösteren,
Her ne var ise aşikâre gören
Görünmezi dahi gören EL-BASİR.

Sana teslimiyet kul için elzem.
Zikrederiz adını her an,her dem.
Zikrin biz kullara en büyük erdem.
Hükmeden,hüküm verensin EL-HAKEM.

Hiçbir şey boşa yaratılmış değil.
Teslim ol,huzura gel,yere eğil
Mazlumun ahı hiç olur mu zail.
Muadili olmayan adil,EL-ADL.

Yerler,gökler döşenmiş motif motif.
İnce ince işlenmiş ne de zarif.
Bunca nimet nasıl edilir tarif.
Lütuf ve kerem sahibi,EL-LATİF.

Fısıltıya fısıldayan her sesten,
Çekip çekip üfürdüğün nefesten,
Gönlünde sakladığın her hevesten
Her şeyden haberdar olan EL-HABİR.

Kaldırmak için kuldaki ezayı,
Geciktirir,hemen vermez cezayı.
Af umut edene verir rızayı
Bize yumuşak davranan EL-HALİM.

Senden başka kimimiz var ki bizim.
Sensiz,künyem bile yok,isimsizim.
Derman ver derdime çok çaresizim.
Zâtı,sıfatı en büyük EL-AZİM.

Biter mi hiç kulda,kabahat,kusur.
Bizi belalardan rahmetin korur.
Afffınladır,gönlümüzdeki huzur.
Mağfireti,affı sonsuz EL-GAFÛR.

Kulun suçunu rahmetle örterek,
Az olan hamdımızı çok överek,
Sevapları kat kat fazla vererek,
Şükredilmeye çok lâyık EŞ-ŞEKÛR.

Her şeyde O’nun yüce kudreti var.
Yüce kudretiyle her yeri sarar.
Tüm varlıklar daima zikir yapar.
Yüceler yücesi sensin EL-ALİYY.

O’na ait, olup biten her hüner.
Gün olur güneş,ay, yıldızlar söner.
Her şey O’ndan gelir ve O’na döner.
Azametiyle en büyük EL-KEBİR.

İnsana bilmediğini öğretir.
On sekiz bin alemleri yönetir.
Bütün bunları korur ve gözetir.
Her an koruyan,gözeten EL-HAFİZ.

Canlı cansız varlıkları haşreden,
Her türlü açlığımızı gideren,
Beden ve ruhların rızkını veren,
Ruh ve bedeni doyuran EL-MÛKİT.

Bir hesap üzere kurulmuş düzen.
Önünüze gelecek ne ektiysen.
Amellere göre hesaba çeken,
Hesabı en iyi bilen EL-HASİB.

Emrin altındadır gündüz ve gece.
Boyun eğdirirsin her türlü güce.
Celâl ve ikram sahibi çok yüce.
Ulu olan,şanı yüce EL-CELİL.

Emre âmade yarattığı evren.
Türlü nimeti önümüze seren,
Değerli,şerefli; çok nimet veren,
Karşılıksız ikram eden EL-KERİM.

Yorulmayan,asla uyku tutmayan.
Herşeyi denetim altında tutan.
Üzerimizde gözetici olan
Bizi koruyup gözeten ER-RAKİB.

Yükselir dualar yüce göklere,
Duamızla değer verir bizlere.
Su serper yangın yeri yüreklere,
Duaya icabet eden EL-MÛCİB.

Sayısız bunca alemi yaratan,
Yarattığı alemleri kuşatan,
Sonsuz rahmetini herşeye yayan,
Rahmeti çok geniş, çok bol EL-VÂSİ.


Hikmetlerle dolu insan hilkati.
Bilinmez hikmetinin hakikati.
Sevap,günah belli; hüküm net,kati.
Hüküm ve hikmet sahibi EL-HAKİM.

İman ehli kullarını çok seven,
Onlar tarafındanda çok sevilen,
Sevdiklerine sonsuz değer veren,
Hem seven hem de sevilen EL-VEDÜD.

Lütf edip yarattı kevn-ü mekânı,
Her varlık O’nundur, boldur ihsanı.
Saymakla bitmez ki şerefi şanı,
Şanı büyük ve çok yüce EL-MECİD.

Kıyametle her canlıyı öldüren,
Hesap için tekrar bizi dirilten,
Toplayıp mahşer yerine getiren,
Öldüren,dirilten kudret EL-BÂ’İS.

Görme,duyma,bilmesinde yok sınır.
Her zaman her yerde hazır ve nâzır,
Ne yaparsan yap,döner O’na varır.
Herşeye şahit olansın EŞ-ŞEHİD.

Yarattığı hiçbir şeyde yok muğlak.
Bak bakalım göğe, var mı bir çatlak?
Varlığı ve vahdaniyeti mutlak.
İnkarı mümkün olmayansın EL-HAKK.

Al tedbirini,tevekkül et O’na.
İhtiyaç duyma artık şuna,buna,
Vekil olarak Allah yeter sana.
Kullarına vekil olan EL-VEKİL.

Her kim duymazsa verdiğin ihtarı,
İki dünyada da çeker zararı.
Güç ve kudretinin yoktur duvarı.
Kudreti sonsuz çok güçlü EL-KAVİYY.

Hiçbir gücün tesirinde kalmayan,
Kuvvetine karşı konulamayan,
Çok sağlam ve çok dayanaklı olan,
En güçlü ve en kuvvetli EL-METİN.

Rahmetinle kuşatırsın her çağı,
Yolun yitirenin huzur durağı,
Mahzun gönüllerin mutlu otağı,
Kimsesizlerin kimsesi EL-VELİ.

Saadet sendedir bunu biliriz,
Senin ile deva bulur derdimiz.
Ne kadar şükretsek azdır hamdimiz,
Övülmeye en çok layık EL-HAMİD.

Sonsuz ilmi ile mülkü kuşatan,
Bunların sayısını bilip yazan,
Yapılan her bir işi tek tek sayan,
Hesabında yanılmayan EL-MUHSİ.

Mahlukatı hiç yoktan ve maddesiz
Nasıl dilediyse öyle eksiksiz
"Ol"emriyle yorulmadan,emeksiz
Yoktan var edip yaratan EL-MÜBDİ.

Canlılara ömür verip yaşatan
Dilediği zaman canları alan
Ve mahşer günü yeniden yaratan
Öldükten sonra dirilten EL-MU’İD.

Can verir ölüye kudreti yüce.
Yarattığını kavuşturur güce.
Öldürür, diriltir bizi her gece.
Varlıklara hayat veren EL-MUHYİ.

Kesilir nefesler, son bulur hayat,
Ne servetin kalır, ne malın,heyhat!
Emriyle son bulur canlı tabiat,
Ölümü dahi öldüren El-MÜMİT.

Varlığının ezeli bilinmeyen,
Sonsuzluğun sahibi,ebediyyen,
Her zaman diri ve canlı,ölmeyen
Ezelden ebede bir nurdur EL-HAYY.

Bakınız göklere direksiz tavan,
Yerleri ayaklar altına yayan,
Bütün bunları bir boşlukta tutan
Zâtı ile kaim olan EL-KAYYUM.

On sekiz bin alemde herşey senin.
Kul,fakir ve muhtaçtır;sensin zengin.
Cömertlik ve zenginlikte yok dengin,
İhtiyacı olmayansın EL-VÂCİD.

Karşılıksız,bol ikramda bulunan,
Çeşit çeşit nimetlerini sunan,
Eşsiz şan ve şeref sahibi olan,
Şanı büyük,erişilmez EL-MÂCİD.

Hayatımız boyunca ölene dek,
Verdin nimetinden,ne istediysek.
Eşi ve bir benzeri olmayan tek,
Kullarına çok veren tek,EL-VÂHİD.

Bahşettiğin iman başımıza taç,
O, yaralarımıza merhem,ilaç.
Sana muhtaç olmayan kul; açtır,aç.
Muhtaç olmayan tek sensin ES-SAMED.

Herşeye gücü yeten büyük kudret,
Kuvvetine erişilemez kuvvet.
Bir işin olması "Ol" dan ibaret.
Olmazları olduransın EL-KÂDİR.

Muktedir iktidar sahibi olan
Yere göğe saltanatını kuran
Nasıl isterse öyle döner devran.
En büyük güç sahibi EL-MUKTEDİR

İstediğini öne geçirirsin,
O kişiye hikmetle yön verirsin,
Elbet nice bilinmezi bilirsin,
Öncelik taktir eden EL-MUKADDİM.

Nasıl taktir ederse öyle yapar,
İsterse erteler,böyleyse karar.
İlahi ölçüyle verilir ayar,
Dilediğin öteler EL-MUAHHİR.

Ne kürsü, ne arşın adı var idi,
Ne bir söz, ne sesin adı var idi,
Varlar yokken, O’nun adı var idi,
Varlığı ezeli olan EL-EVVEL.

Sıfırdan önceki sayı,sıfırdır.
Varlık-yokluk O’nda bir yüce sırdır.
Her an,her yerde hazır ve nazırdır,
Sonsuzluğun sahibidir EL-ÂHİR.

Her şeyde görünür kudret nişanı,
Yayılır âleme nurdan lisanı.
Varlığın özünde O’nun beyanı,
Gören gözlerde aşikâr EZ-ZÂHİR.

Gözlerden saklıdır, sezilmez izi,
Gizlidende gizli kudretin gizi.
Her mekânda her an gözetler bizi.
Görünmeyende görünen EL-BÂTIN.

Zerreden kürreye hükmün ötesi,
O’nunla görünür nizam perdesi,
Düzenin özüdür hikmetin sesi,
Hep tek başına yöneten EL-VÂLİ.

Akılları aşar Zât’ının hali,
Kavranamaz yüceliğin hayali,
Gözleri kamaştırır nur cemâli,
Yüceler yücesi EL-MUTE’ÂLİ

Merhamet yelleri estikçe eser
Rahmet bulutları başını eğer
Affetmek,şanına yakışan değer.
İyiliğin yegâne adı EL BERR.

Günahla yorulup düşsekte bitap,
Pişmanlık yasası diye bir hesap,
Girince devreye, gelir şu cevap:
“Dön bana, affedeyim” der ET-TEVVÂB.

Zayıfı ezmekten zevk alan zalim,
Zulmünde bir sonu vardır nitekim.
Elbette hükmünü verecek hakim
İntikam alıcıdır EL-MÜNTEKİM.

Müjde ile geldi bak ,pek çok âyet,
En büyük vasfıdır af ve mağfiret,
Samimi pişmanlık duymuşsan şayet.
Bağışlar, unutur, siler, EL-AFÜVV.

Külli irâdesi geniş, haşmetli
Kullarına hep nazik ve şefkâtli
Mahlukatına karşı merhametli,
Şefkat,merhamet denizi ER-RAÛF.

Dilediğine dilediği kadar,
İsterse çok verir, isterse kısar.
Mülkün tek sahibi,O’nundur karar.
Mülküne malik olan MÂLİK ÜL MÜLK.

Hem celâldir hem de ikram sahibi,
Hiç kimse asla olamaz rakibi.
Korur,gözetir kimsesiz garibi.
Keremiyle ZÜL CELÂLİ VEL İKRÂM.

Hakkı,her işinde gözetir Zât’ı.
Mazluma rahmettir, zalime katı.
Mührü adalettir her hükmün şartı,
Mizanı adil hükümdar EL MUKSİT.

Birleşir kalpler, çözer ayrılığı,
Hesap vakti, kaldırır karanlığı.
Şüphesiz mahşerde tüm insanlığı,
Bir araya toplayacak EL- CÂMİ.

Her şey O’na ait, her tür zenginlik,
Güç kudret sahibi O’nda üstünlük.
İhtiyaçtan müstağni bir büyüklük,
Varlığa hükmeden zengin EL- GANİYY.

Şöyle söyler,kalbe bağlı olan dil:
Gerçek zenginlik mal çokluğu değil,
Gönül tokluğudur, bunu böyle bil.
Zengin eder bol bol verir EL-MUĞNİ.

O’ dilemezse kimse dileyemez.
Dilemediğine müsade etmez.
Buna asla kimsenin gücü yetmez.
Kem işlere engel olan EL-MÂNİ.

Herşeyi zıddıyla insana sunan,
Zararlı olanları da yaratan,
Asileri böyle cezalandıran,
Benzersiz kudretin sahibi ED-DÂRR.

Faydalı olan şeyleri yaratan,
İnsana hayır kapıları açan,
Umutsuzken sevindirip coşturan,
Kuluna fayda sağlayan EN-NÂFİ.

İnkar eden nankörler seni bilsin,
Görsün diye göze ışık verensin,
Gönülde gizlenen sırra erensin.
İlâhi ışığın sahibi EN-NÛR.

Sapmış gönüllere yön gösterensin,
Hakk’a giden yolu sen belirlersin,
Karanlıklara nûrunu serpersin,
Şaşkın gönüllere rehber EL-HÂDİ.

Emsalsiz kudretle yarattın ânı,
Hiç yoktan var ettin her bir devranı,
Ehli iman, sanatının hayranı.
Benzersiz güzellik sensin EL-BEDİ.

Yok olur her şeyin gölgesi, izi,
Kesilir alemde, alemin sesi,
Tükenir varlıkların silsilesi,
Varlığı bitmeyen sensin EL-BÂKİ.

Nice saltanatlar çöker sessizce,
Varlıklar kaybolur günü gelince,
Emanet can dahil gelip geçince,
Mülkün ilk ve tek varisi, EL-VÂRİS.

Rahmetini serperde her âleme,
Lütfeder yön verir akla, kaleme,
Zikrinle hayat bulur her kelime,
Kemâle erdiren sensin ER-REŞİD.

Her göz yaşında vardır bir yakarış,
Senden başlar,sana varır bu yarış,
Ayırma yolundan bizi bir karış
Hüznümüze sabırlar ver ES-SABÛR.
...

Külli irade,cüz’i iradeye
Varlığımdan haberdar olsun diye,
Nûr yağdırdı gözlerdeki perdeye,
ESMÂ-ÜL HÜSNA ne büyük hediye.

ALLAH, bu en güzel isimlerinin
Vasıflarından hemen her birinin,
Gıpta ile baktığı meleklerin
İnsana da bahşetmiş;bakın,görün.

Misal:Allah görür,insanda görür.
Allah işitir,insanda işitir.
Alîm Allah bilir, insanda bilir,
Allah güçlüdür,insanda güçlüdür.

Fakat insan,göz görür ise görür,
O’ gözlerin görmediğini görür.
İnsan,kulak kararınca işitir,
O’ karıncayı dahi net işitir.

O’ Allah, elbette herşeyi bilir.
İnsan olan insan,haddini bilir.
Allah’ın gücü herşeye erişir.
İnsanın gücü kendine yetişir.

Yaprak yere düşmez izni olmadan,
Toprak tane vermez izni olmadan,
Bıçak bile kesmez izni olmadan,
Hayat ve ölüm yok, izni olmadan.

Gerek var mı daha fazla kıyasa,
Sözün özü şu değil mi? Hülasa:
Hak O’nun,hukuk O’nun,budur yasa.
İnsansan,uy yasaya,çekme tasa.

Sana iman eden,biz kullar deriz:
Allah’ım senin ilmin derya,deniz.
Çok şükür haddini bilenlerdeniz.
Damla bile değil bizim ilmimiz.

Rabbim, her isminde vardır bir hayır,
ESMA ile beni de gözet, kayır.
Bu nâçiz şiirde varsa bir hayır,
Cennetinde bana da bir yer ayır.

Her atımda "ALLAH"derken şu kalbim.
ESMA’nı zikirle şenlensin dilim.
Varlık sebebim,yaratan sahibim,
Beni,senden ayrı koyma SEVGİLİM .

Kemal Karapıçak - ÇORUM