Her sabaha sirayeti var
gecelerin
Ömrümden tane tane kopan ayrılıklar
Bir seher vakti düşünce yüreğime
Mekanda anlar mekinin kudsiyetini
Çaresiz dudaklarıma vurur acizliğim
Ve acımasız kelimeler
Gerdanlığı yapar boynuma künyesini
Sırtıma pençe izleri
hasretin
En dehşetli suretiyle oturdu
Daha paha biçilemedi bu dilsiz portreye
Gözlerim ağlamayadurdu
Bu vehimler
Kahreder mi bir yolcunun âhına?
Ansızın çıkagelen
bulutlardan
Bize de rahmet düşer mi?
Nedir bizi küstüren
yağmur damlaları
Nedir, günaha
Çile mi keder mi kader mi?
Yüreğimde bir kuş yaşıyor
Kolu kırık, kırık kanadı
Bir kız çocuğu geldi kulağının dibine
Ağladı ağladı
Sessiz çığlıkları duyulmadı
Binbir defa azabını tattım bu
cehennemin
Ne bir
dost edindim
Ne de büsbütün düşman kesildim yalnızlığa
Şahdamarımda gezinen kanın
Dayanacak tâkâti kalmadı
Melûl kuş verirken son nefesini
Küçük kız kesti sesini
Ağladı ağladı
Sessiz çığlıkları duyulmadı
Metehan Özdemir