7
Yorum
24
Beğeni
0,0
Puan
507
Okunma
uyuşuk sabahların
seyyar satıcısı olmuş bilincim
mecburiyetten
yerde sereserpe uzanan
buzun çıplaklığına
şüpheyle değiyor
köhne bedenimi taşıyan
yılgın ayaklarım
istemsiz
birbirine dolanan bacaklarım
karanlıkla boğuşan gözlerim
cılız bir umudun
bahçesine taşıyor beni
okul duvarlarını yalayan
uslanmaz
şen bir cıvıltı
zihnimin kıyılarına
hoyratça çarpıyor
uyan uyan uyan
buz üzerinde
tüy kadar hafif
dans eden çocuklardan biri
- sanırsın ki tanrı elçisi -
"gir koluma;
benimleyken düşmezsin,
korkma, korkma!" diyor
uyandım uyandım uyandım
dehşetle kıvranan kalbim
umuda gülümsüyor şimdi
H. Korkmaz 14/1-25 Sthlm