1
Yorum
6
Beğeni
3,7
Puan
257
Okunma
Sevmelerin her renginde,
Mevsimlerin uykusuzluğa direnişleri.
Yollarını gözleyenlerin göz bebeklerindeki parıltılar,
Kucaklaşmalar, sevdiklerini bırakmamak için
Keçi gibi inatlaşmalar.
Hasret denilen cengaverin karşısında,
Kalkanlarını hiç kullanmadan
Kavuşmaların göze değen çiğ tanelerini biriktirmek,
Ne de güzeldir.
İki lafın belini kütür kütür kırmak için
Sükûtu pamuk yastıklarda uyutmak,
Ne de güzeldir.
Sevdiklerinin nerede olduğunu rüyaya yatırıp
Buz gibi suyla yüzünü var olduklarının inancına yıkamak,
Ne de güzeldir.
Ne güzeldir, yetindiğinin arkasından
Suyu maşrapayla döküvermek.
Ne güzeldir, sudan sebeplerin içine tüpsüz dalınca
Yüzeye çıkan gerçekleri beyaz bir havluyla zarifçe silmek.
Yıllarca kavrulmuş çöllerde
Bir su damlasına değmeyi beklerken,
Su damlasının kaynağını
İçinde görmek, ne de güzeldir.
Ne güzeldir, bazenleri keşkelerle çarpıp
"Vay be"lere dönüştürmek.
Sevmeyi nimet diye diyeyüreğin kitabına
İştahı kapanmayan bir kalem eylemek.
Elleri kelepçeli olsa,
Yazın kar kıyamet de kopsa,
Gözleri kör, sözleri mühür de olsa
Sevinin meçhul gölgesinde güneş ile yanmayı bilmek,
Ne de güzeldir.
Ne güzeldir be ömrüm!
Sevmelerin her saatindeki uykusuzluk,
Her ayında ki huysuzluk,
Her mevsimindeki kusursuzluk.
Ne de güzeldir.
Ne de güzeldir.
Kayıt Tarihi: 22.10.2013 11:08:00
5.0
67% (2)
1.0
33% (1)