2
Yorum
20
Beğeni
0,0
Puan
217
Okunma
Evine helâlden aş götürünce
Alnından tuz çıkar Anadolu’mun
Yüklemiş sırtına taş götürünce
Yolundan iz çıkar Anadolu’mun
Dostu düştü deyin, satar katını
Siler hemen, zahirini, batını
Sürdü mü yokuşa rahvan atını
Nalından toz çıkar, Anadolu’mun
Doktor hekim olur derdim diyene
Yüzünü çevirir, verdim diyene
Garibe yetime, yardım diyene
Elinden yüz çıkar Anadolu’mun
Gördüğü adamı gözüyle tartar
Zulüm olan yerde kaşını çatar
Hızını alamaz, narayı atar
Çulundan biz çıkar Anadolu’mun
Gafletteyken sırtına yük binince
Uykudan uyanır cenkten dönünce
Yaktığı ateşi bir an sönünce
Külünden köz çıkar Anadolu’mun
Boş durmayı sevmez başını kaşır
Rahatına dört sandalye yakışır
Arı gibi her çiçekte dolaşır
Balından söz çıkar Anadolu’mun
Mihman huylu, Aras gibi akışkan
Değerine sakız gibi yapışkan
Hamaratlı, becerikli, çalışkan
Çölünden yaz çıkar Anadolu’mun
İshak Aras (mihman)
Söke Aydın
Şairim şiirim yürekte vatan
Biliyor ezelden şehittir yatan
Destanları yazmış makberde atan
Gülünden haz çıkar Anadolu’m... Ahmet Kara