1
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
193
Okunma

BU DÜNYA
Birgün gülerler tellal çağırır.
Biri kulağına ismin bağırır.
Anayı yavrusundan ayırır.
Çok mana yükleme değmez bu dünya
Sevdalanırsın deresine düzüne.
Sevdalanırsın alına yeşiline.
Gece aya yıldıza gündüz güneşe
Hepside sönecek bilesin bu dünya.
Bahar gelir çağlar coşarsın.
Mor sümbül çiçek açarsın.
Misler gibi koku saçarsın.
Gün olur kokmaz bu dünya.
Bırak deli Haydar-bırak be gardaş
Kafayı bozmaya değmez bu dünya
İster hızlı dönsün isterse yavaş
Sen seni üzmeye değmez bu dünya
Fani diyen varsın desin sana ne
Gönül veren gitsin versin sana ne
Haydut vursun hırsız yesin sana ne
Gücenip kızmaya değmez bu dünya
Nerde kan akıtıp kavga verenler
Nerde şimdi sefasını sürenler
Ne götürdü kucağına girenler
Bir yırtık çizmeye değmez bu dünya
Hayaller kur tespih tanesi farzet
Hepsi de senindir otuz üç adet
Bırak kalsın orda hiç çekme zahmet
İpliğe dizmeye değmez bu dünya.
Kulpu yok ki neresinden tutasın
Sana göre lokma değil yutasın
İçine gireni Allah kurtarsın
Üstünde gezmeye değmez bu dünya.
Gel gitme kal desem kalamazsın ki
Ortadan böl desem bölemezsin ki
Git tekrar gel desem gelemezsin ki
Aldanıp azmaya değmez bu dünya
Almak-satmak, tapu-senet nafile
Toplayıp yığdığın servet nafile
Sıla nafiledir, gurbet nafile
Yağmaya tozmaya değmez bu dünya
Sınırlar çizilmiş konulmuş yasak
Beş para etmezdi bizler olmasak
Kısmen göz yaşı kan-kısmen kir pasak
Yıkayıp süzmeye değmez bu dünya
Senin benim ne ki? Küçük mü dar mı?
Hani kimin dostu, kimseye yâr mı?
İnsan öldürmenin manası var mı?
Karınca ezmeye değmez bu dünya
Misafirsin, misafirlik suç değil,
Bakacaksan uzaktan bak, güç değil
Eti yenmez, koyun değil koç değil
Derisin yüzmeye değmez bu dünya
Kabuktur, manayı unutturmasın
Babayı, anayı unutturmasın
Boş hayal Mevlâ’yı unutturmasın
Tırnakla kazmaya değmez bu dünya
Arkası karanlık, önü karanlık
Yarını karanlık, dünü karanlık
Kendine çağırır seni karanlık
Bir küçük hüzmeye değmez bu dünya
Cazibesi özelliği yok demem
Nakış nakış güzelliği yok demem
İki günde kaçar gider.. çok demem
Anlayıp sezmeye değmez bu dünya
Unutma ki yolcu yolunda gerek
Yolcunun azığı belinde gerek
İnsanlar insanlık hâlinde gerek
Mest olup sızmaya değmez bu dünya
Bilesin ha canım Haydar bilesin
Seni bekler soğuk mezar bilesin
Ebediyet ötede var bilesin
Tek satır yazmaya değmez bu dünya
Hırs ile sarılırsın toprağa.
Gözünü kan bürür kıyarsın cana.
Ne baba dinlersin nede ana.
Birgün bağrına alır senide dünya.
Saraylar yaparsın gözler alırsın
Zirvelerden bakınca benim sanırsın.
Gözün doymazya toprak doyursun
Bir soğur mezara döner bu dünya.
Koşarsın peşinde gündüz gece.
İki güzel söz et gönül al iki hece.
Bir hayır ette gitmesin sakın ha hiçe.
Elini boşluğu düşürür bu dünya.
Bak görde düşün, Firavun vardı.
Ne zalimler ne ne krallar yaşardı.
Kılıç elinde nede çok canlar aldı.
Hepsinide yuttu doymaz bu dünya
Gel de dön bu yolda vakit var iken.
Gelde gör dünyayı göz görürken.
Kazan gönülleri dikin dönerken.
Birgün musallaya koyar bu dünya.
Yeme kimsenin sakın ha hakkını.
Nolacak diye düşünme boşa tahtını.
Alma mazlumun çıkarır sende ahını.
Senide yerle bir eder bu dünya.
Oku bak kimler gelmiş kimler geçmiş.
Kimler kimleri ne için biçmiş
Malın mülkünse kocaman hiçmiş
Bir kefene sarar dürer bu dünya.
Ey bire dostum, ey bire gardaş
Sende yetişemezsin az biraz yavaş
Ölüm var neden bu göz yaşı, neden savaş?
Genç yaşlı, erken geç demez bu dünya.
Aşık Şenol yeter kimsenin değil bu dünya
Herkesi mest eder gösterir tatlı rüya.
Sultan Süleymana kalacaktı güya.
Değermende taş misali döner bu dünya
26.12.24
5.0
100% (3)