4
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1061
Okunma

I
Kurban bu can ’Dost’ diyen dillerine
Kurbandır can ’Post’ olan tenlerine
Aşksa, ta ciğerden
Yakınlıksa sarıp sarmalayarak!
Bir kitap gibi okuyarak
Tüm dudak kıpırtılarını
Yazarak en usta harflerden
Anıtsal sözler yaratarak!
II
Gece yolculukları başlıyor
En ızdıraplı yanları testereye sürtüyor
Ruhum sen odada yoksun
Nerede bekleyenin, yoksa
Orada mısın?
Taş yerinde, ruh gönülde
Seven sevdiği yerde
Sevdiklerinin yanında
Ruhum sen bugün burada değilsin!
III
Bazen böyledir işte!
Kent kalabalığına karışan bir çoban
Nasıl hasret duyar
Kuzularının boynunda çan seslerine?
İnsan kalabalığının ta orta yerinde
Trafiğin düğüm olduğu yerde
Durur bir bakar!
Kayıp bir an
Yapayalnız çoban
Çok uzağında yaylalar!
IV
Kurban bu can ’Dost’ diyen dillerine
Kurbandır can ’Post’ olan tenlerine
Aşksa ta ciğerden
Yakınlıksa sarıp sarmalayarak!
Oysa ne yamçısı sırtında sıcacık
Ne bastığı yerde otlar
Sevenler, sevilenler ve dehşetli sevişkenler
Ruhum sen burada yoksun!
V
Yalınayak sokaklardasın
Acılı başın, eğelerle öğütülüyor
Üretmek ne güzel ammaaaa
Sürekli üretmek ve tüketmek
Sonunda farkında mısın
Bunlara programlısın!
Ne kimseyi okuyabiliyorsun burada,
Ne kimse anlayabiliyor, yüreğinin kımıltısını
Ruhum sen kendini tanırsın
Burayı terkettiğin çok oldu
Cesedini gezdiriyorsun epeydir sokaklarda!
İstanbul - 2005
FOTOĞRAF: SEMİH SEYYİD