Bazen benim yaptığım şeyi yapmışsınız, sevgili Zanzibar. Keşke o savrulmuş, küçülmüş haliyle tutsaydınız "Genç Werther'inin ve Küçük Prens'in dünyasından seçtiğiniz nimetleri. Ama neyse, canınız sağ olsun. :)

"İnsanın karakteri dünyanın fırtınalı dalgaları arasında şekillenir." demiş Goethe. O fırtınalı dalgalardan sağ selim kurtulduğumuzda anımsanacaklardan tortular ararız; onlara sığınırız güç kazanmak için!
Oysa ne yaparsak yapalım; ne olduğumuzdan artabiliriz ne de eksilebiliriz...

"*ötü dikenli şair"lere gelince, (ki çok güldüm bu tabire) Ee n'apalım, bize dikensiz bir zemin bırakmadı bizden öncekiler. Nereye otursak diken... :)

Her daim bir deste felsefeyle, heybe dolusu bilgiyle gelirsiniz sayfama, değerli İnsan. Bunun için ne kadar teşekkür etsem az.

İyi ki siz de varsınız, kalbiniz ve düşüncelerinizle.

Baki saygılar, sevgiler, teşekkürler olsun.

Sevgili Jüli, verdiğin mesaj hem enteresan, hem de bulunmaz bir hint kumaşı. :)
Evet, her şeye rağmen özgüvenin insana dost olması çok önemli.
Paradoksal olan, asıl sorunumuzun bu olmaması, kanımca. Yani, kalbin düşünceyle aynı terazide tartılamamasının yanısıra; net ve yalın bir üslupla izah edilememesidir dışımızdaki dünyaya...

Ancak, sevmekten asla vazgeçmeyeceğimiz aşikar...

Eksik olma, hassas yürekli insan,

Çokça sevgi, selam benden sana.

Fakat anlamlar yorulmuşluğumuzun bacakları arasından bir nehir gibi akıp giderken, arkasından sadece bakakalıyoruz.
Ve kendi ben/liğ/imizden kaçamadığımız için de, habire ona dönüp, onunla kavga ediyoruz...

Çok teşekkür ederim kıymetli sedanıza, Cemal bey.

Bilmukabele, saygı ve dostlukla.