1
Yorum
14
Beğeni
5,0
Puan
302
Okunma

İlk günün sabahı sızısı başlar;
Aldığım her nefes buhrandır dayı…
Durdurak bilmeden dökülür yaşlar;
Gerisi, kar, tipi, tufandır dayı…
‘Anne’ dersin yutkunarak, boşuna;
Feryat etme, Rabbin gitmez hoşuna;
Sarılırsın, toprağına, taşına;
Yazısı rahmani fermandır dayı…
‘Büyüdüm’ demesin annesi olan;
Huzuru, şefkati, sevgiyi bulan;
Bir varmış bir yokmuş diye kaybolan;
Dünyanın durduğu zamandır dayı…
Öptüğüm elleri, derde şifaydı;
Gülüşü zor geçen günde sefaydı;
Karnımı doyuran tek o sofraydı;
Çekilmez yüklerim, yamandır dayı…
Mutluluk namına haraç istemem;
Yürekte yeşermiş ağaç istemem;
Tabip kaleminden ilaç istemem;
Dertlerim derdine dermandır dayı…
Anası sağ olan tutsun elinden;
‘Of’ bile çıkmasın günah, dilinden;
Ayrı olmaz dikenleri, gülünden;
Hasretin dul eşi, hicrandır dayı…
Bacı, gardaş, yar dediğin nedir ki;
Ciğerimde kor dediğin nedir ki;
Çeken bilir, zor dediğin nedir ki;
Annesiz geceler hüsrandır dayı…
‘Anne’ der mi bundan böyle dudağın;
Gün görür mü sırılsıklam yanağın;
Evin, barkın, gezdiğiniz sokağın;
Virandır, virandır, virandır dayı…
Ali ALTINLI – 26.11.2024
Saat: 14:50
5.0
100% (8)