1
Yorum
11
Beğeni
5,0
Puan
464
Okunma
Yenilmiştik
Herkes yapayalnızlığın gölgesine çekip gitmeler ekmişti
Sürekli hüznü örgütleyen masallar dinler olduk
Kayıplarımız vardı ilkesi ve ülküsü yetimken
Kaybettiğimiz yere doğru
Adım attığımız yerde sorgu sual
Yakasında taş kesilmiş kelimeleri takan orduların kimliğiyle
Kirlenmiştik
Gri bir yüzün aynadaki siluetine tükürmüştü
Kederli bir sonbahar çizerken Bob Ross
Sinemde bir yumruk
Artık mahcubiyetimizin mağduriyetine mağlubuz…
Yorulduk menekşelerin solduğu toprakta çıplak ayakla
Lağvedilmişti ayak izlerimiz yürüyüşlerimizin düşselliğinde
Yoksulduk
Şarkılardan çaldık
Zamandan çaldık
Çekip gitmelerden çaldık
Birbirimize bir yabancılık çağındayız
Herkes için bir şey diyebiliyorum
Diyebilmeli miyim?
Yabaniliğin yavanlığına ürkütücü bir dürtü sellik diye
Biliyorum
Bu dünya başka dünyanın gebesiyken
Doğurduğuna türkü yakmanın cezasına
Küçülecek zihinlerdeki iyiliğin erdemli gülleri
Kirpiklerine bir telaş ekmiş ayaküstü yaşamlar
Gündüzler çekerken eklemli bir siyahın dizlerinde
İnatçı bir akıl beslediğimi şikâyet ediyorum
Vahalardan su içtiğime mi inanayım?
Yoksa Ekber selamına gür sesli bir tekbir verdiğime mi?
Nerden çıktı bu üzengilerinde bir kurtuluşun ediği
Hepimizin ıslandığını görebilseydik
Sığındığımız yerlerde yağmurun başkaldırışlarını duyardık
Kuraklığın hakikatine bir isyan düşerse bir gün
Geride durmadan şehrin yıkadığı kirli dimağımızı
Yolcu edebilir miyiz?
Yazabilecek bir şeyler kaldı mı ki?
Musa da geldi gitti
Kâhinlere inat yarıp gittiler
Dirildiğini de gösterdiler bir yosun diplerinde
Kim geldiyse yoldaş etti mucizeleri
Kimse çadırını sökmedi
Durgun suya bakışlarını saldı
İçinde sızı olanlar kaynattı kuzeyli soğuğunu
Doğuya kara çaldı
Soytarıların hemhal olduğu sinsi bir bulut göğe yerleşti
Kafamı çevirsem nefesi kesilen diyarlara bakabilir miyim?
Sesli konuş benimle ey mektebine sessiz harflerin kokusunu yayan…
5.0
100% (6)