11
Yorum
24
Beğeni
5,0
Puan
272
Okunma

Nasıl da büker boynu elemler bilir misin?
Eklendikçe yenileri bir dibe batıştır bu
Uyku aranmaz, yemek içmek bir rutindir
Hale vuran mührü duygulardaki yüktür.
Bedenlerimiz vardı ya akıl, fizik, ruhsalı
Nasıl da beslenirdi o üçüncü, hep masalsı
Pamuk şeker, topaçlar, çember ve bilye
Bir silsilesiydi bu akışta hem de neşeyle.
Büyüdükçe azalmadı bunalım, arttı giderek
En yakınların menfaat uğruna sanki engerek
Kimseler bilemedi, bilemez de haddi nedense
Bir girdap içindeyiz topyekün sürüklenerek.
Dilerse taşı sık kuvvetle, akılca ol cevval
Hatta kütüphaneler dolusu madalya da al
Onlar veremeyecek bil ki özlenen şevki
Mutluluğa hasret duyansa ruh bedenindi.
Başkalarının düştüğü durum bizden değil mi?
Neden onlara bizler de hiç eğilmedik ki?
Sorular delicesine fakat yakar yüreği
Banane anlayışı değil midir bizi bitirendi.
Bazı sokakların çıkışı yok caddeye, bulvara
Bile bile kader diye kanıp kendini avutma
Oysa birlik anlayışıyla harekettendi güzellikler
Her şeye fevrice dokunan bahtsızlardan olma.
Giderek çözümsüzlüğün içinde kıpırdanış
Bir kaldırıp şu başı istemez mi etrafa bakış
Haklı olmak veya haksızlık değildir mevzuu
Hayat ne kadar yorucu, uzunca da bir yoldu.
İnsanlar birbirlerini ötelemekten vazgeçmeli
Kimse vazgeçilemez değildir esas prensipti
Birken çok ses ve yankı veremeyen bizler
Birliktelikte ortaya konulacak tüm güzellikler.
En güzide yolda da olsak bir ve anlamsız
Birlikte yürümek varsa coşkular sınırsız
Gölgenin hükmünü de veren ışık değil mi?
Çıkalım şu sarmaldan, günse çoktan eğildi.
Oğuzhan KÜLTE
5.0
100% (16)