8
Yorum
19
Beğeni
5,0
Puan
721
Okunma

Şükrü Atay Üstâdın
o destânsı Edebiyat Defteri şiir(ler)ine
ben diyeyim NAZÎRE, siz deyiverin REDDİYE!)
Not: İtalık mısralarda çuvaldız kullanılmıştır.
Ey hakikat, sen ki bana el âlemden yakınsın,
Hiç kimseyle sözüm yok, haksız olan sakınsın,
Ben söyleyim doğru bir söz, her meclîste okunsun,
Niçin seni yolsunlar da eller sorguç takınsın?
Zülf-ü yâra dokunurmuş, dokunursa dokunsun,
Al kaşağı, gir ahıra, yarası olan gocunsun.
Nâmdâr Rahmi Karatay
Bu sitede tonla şiir neşredilse de
Şâir kim, ozan kim, sazan kim belli değil…
Eğrisi, doğrusu, deşifre edilse de
Yazan kim, kazan kim, azan kim belli değil...
Şâir var, sanki her sâniyesi bir anı
Dakka başı neşriyle şişirir kafanı
Serinlik gelsin diye açarsın hemen fanı
Derinlikten serinliğe, yol belli değil...
Kim okur birâder onca ıvır-zıvırı
İmdâda mı çağırsam hazreti Hızır’ı
Forslu biri uyarsın gayrı şu hınzırı
Nicelikten niteliğe rûh belli değil...
Şâir var, her gün destân yazmadan durulmaz
Şâir var, ondan hesap ve kitap sorulmaz
Ve şâir var, her dem kîn kusmaktan yorulmaz
Kusan belli de, susanlar kim belli değil...
Kimi kasıkta öğrenmiş sanki yazmayı
Kimi olur olmaz taşa vurur kazmayı
İşkembeden sallarken pek sever azmayı
Mîdedeki gübre, azot mu belli değil...
Kimisi ne bendine sığar, ne kabına
Verip veriştirir, aceb’ kimin adına
Hezeyân olmasa, doyum olmaz tadına
Adres belli de, mukaddesi belli değil...
Kimisi fitne-fücûrla sergiler budunu
Sanırsın Pensilvanya’dan almış kodunu
Alsam mı elime o budaklı odunu
Sapan kim, saptıran kim, heyhât belli değil...
Kiminin aşkı garb diline akıntılı
Kimi arapçaya çok fenâ takıntılı
Hased denen o marazından kalıntılı
Çağdaş mıdır, yoksa dağdaş mı belli değil...
Neyzenvârî, yamuk ağızla seni dürter
Yetmedi, bir de yorumcu dostlara sürter
Kendisi sanki kutsanmış, sayın Hür Ter
Dürterken, sürterken, terler mi belli değil...
Kimi hazretlerde gör, bol keseden ünvân
Göz gezdirsen sayfada, bütünüyle üryân
Ağzım tatlansın diye ısmarlarım püryân
Kerâmet ünvânda mı saklı belli değil...
Çoğunun ne ma’nâ, ne de da’vâ umrunda
Leylâsından başka koku gezmez burnunda
Bu kutlu eşgüdüm, gayr-ı mevcûd rûhunda
Âşığın mâşuğa, kimyâsı belli değil...
Kimi usûlunce esere yorum yapar
Kimisi yorum yaparken şiirden sapar
Nicesi olur olmaz lakırdıya tapar
Şiir mi kıymetli, yorum mu belli değil...
Kimi lâf-ı güzâfla işin dırdırında
Kimisi kîl-u kâlle kökten vırvırında
Görürsün nicesini dâim gırgırında
Börtü-böcek kimde, köçek kim, belli değil...
Kimisi ne suya dokunur, ne sabuna
’Like’’lanmamaktan korkar, ilişmez tabuna
Bedâva da verseler, almazsın tapuna
Sabunsuz tabunun, tapusu belli değil...
O her neşri beğenen, sevsinler diye mi
Rüşvet mi verir aceb’, yoksa hediye mi
Ak bilmez, kara görmez, meyli griye mi
Ak nerde, karayı kim çaldı belli değil...
Sen şiir beğenirken, etmezsin hiç hesap
Yapay zekâ sanki mübârek, ânında cevap
Yâde-i ziyârette bulcak sanki sevap
Şiir mi beğenir, şâir mi, belli değil...
Destânsı şiirlerde yorumsuz sayfalar
Birbirine pas atan şu paslı tayfalar
Gördükçe çağlar içimden, nice hayfalar
Kim pişmân, kim perîşân, zinhâr belli değil...
Hazır kalıp yorumlarla kimler sürümde
Bu sığ lezzet ancak, sossuz tavuk dürümde
Yanıldın, yol almaz sanırsan bu cürümde
Dürümün sürümünde, cürüm belli değil...
Kimi şâir özgürce dokusunu dokur
Kimisi var yalnız he-ce-li şiir okur
Kimi de serbestte dolanır fokur fokur
D/Okuyan kim, fokurdayan kim, belli değil...
Çok azında gör sen, o heybetli duruşu
Finalinde hem şiirin, okkalı vuruşu
Döner dolaşır, cum-baba’yadır uruşu
Yurtsever mi, vatansöver mi belli değil...
Ara vermez zâhir, hep devletine toslar
Heybesinde birikmiş, paylaşılcak kozlar
Ya fondaştır, ya da sufleli bu yozlar
Kin mi kusar, cin’e mi susar belli değil...
Biri var ki, kafayı takmış sekülere
Ton be ton dizeler dizmiş taşkın kilere
Selâm çakar muhâfa-sakâr âbilere
Selâm alan, kelâmı duyan belli değil...
Bir diğeri kederli, dinden, dincilerden
Destek ister gibi hâli var, kincilerden
Kurşun döktürmek vâcip olmuş, cincilerden
Dîne mi merbûtu, kîne mi belli değil...
Birisi var yazmadan evvel sanki içmiş
Birisi de kendine duble mahlas biçmiş
Bir diğeri mahlas kabûl etmez, bir hiçmiş
İçenle biçen belli de, hiç, belli değil...
Kiminde aşırıya kaçan hödük dozlar
Kimine dek gelirsin, erojenik pozlar
Sormayın kim diye, söyleyemem a dostlar
Sap mı arar, şiir mi yazar, belli değil...
5.0
100% (13)