0
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
196
Okunma

-2-
her hafta pazartesileri kasabanın pazarı erkenden hoperlörden pazar duası “-Ey yüce Rabbımız ….
hayırsız ehliyaldan , faidesiz bilgiden sana sığınırız.”
satlıkçılar işini bırakıp; Kıbleye döner
en samimi dualarını ederler
eller dua için açılır yüzler sıvazlanır
.
bütün müşteriler illa
-pazarlık - yaparlardı
ilk satış bir an evvel yapılır, ne hikmeti varsa
“-kiminin parası kiminin duası”
..
“-ve(r) bakalım, hadi senin de gönlün galmasın”
yemin billah üstüne basa basa
“-para ğazanmaz valla
maksat aya(ğı)n alışsın”
ve şevte parasını “-bereket ver Ya Rabbi!” diye,
“şevte” bö(y)le oluvessin bakalım, at yere,
yere at yere”
illa yere attırırlardı
alel acele yerden alınır “şevte parası”
sanırım rüzgarın hışmından korkarlardı
“-seftesi senden bereketi Allah’dan
i(n)şallah aya(ğı)n uğurlu gelir bizim o(ğ)lan”
.
bir an evvel diğer müşterilerle ilgilenmek için
kurtulmak gerek!
parası alınandan
“-hayrını gör bizim o(ğ)lan
aman!
bu fiyete aldığını
sakın deyvime kimseye”
“-olu(r) mu canım, heş deyvirimiyin”
ne güzel; alanı memnun göndermek
bir mennuniyetlik, bir huşu içinde
alel acele savuştururlardı
.
başkalarından da bir siftah vurgunu yapma telaşı
hatta ilk seçici olma çabasıyla
“-hinci öylene ğalmaz bazar tavsır
döküntü-seçinti almaktanısa
bi(r) an evvel demir tavında döğülür
üç aşşa beş yokara”
hacat görülür
.
5.0
100% (1)