BİR VAKİT*

Zamanda geçişler var, yaşamak gibi,
Ölmeden Leylak koklamak gibi.
Dualar içten ve dışardan yalvarışlar,
Sırası gelen günlerde.
Zaman kazanmak heves edilen durum,
Gölgeni gülerken görmek,
Berrak suyundan kanasıya içmek,
Ölümden kıl payı kurtulmak gibi,
Vakti beklemek,
Geç kalınmayan uğraşlar.
Bir bebek gürültüsünde yaşamak.
Tık nefes olmadan,
Yoksa günü kurtarmak çabası.
Sevişmek yetmiyor genç kalmak için.
Hayatın mazereti çok.
Dilinden düşmeyen,
Vakit geçti demeden, pencere kenarlarından bakmak.
Paslanmış rüyalarda buluşmak gerisi.
Hata yapmak zamanı degil.
Adem’in sendeledigi çağda,

Talihin kadar düşün,
Fıkrasından ferağat gelmek gerek.
Gençtim ben ve hata payım yok,
Lüğâtinden çalıntı sözler,
Gergin bakışlar da toprak işlemek gibi.
Kartalın gök yüzüne dönmesi,
Tilkide kurnazlık,
Çakal düşlerinde kıyıntı bulmak,
Bulut diplerinde yağmur aramak,
İç geçirmek geçmişe,
Ter dökmeden,
Nereye gidişler de kişiyi sürüklemek.
Ağız yandı sütten,
Yürekten susamak bir gönüle açılmak.
Önünde yılların sendelemeden koşmak,
Israrlı yaklaşmak,
Dünya. çıplak,
Omuzlar üzerinde gitmek var.
Alışkın ağlamak gidenin ardından.
Dur dar düşüncede kalma,
Gücün yetmez sesini duyurmaya.
Lanet okumak kadere gümrah duyğularda.
Irmaklar engine akar,
At gövdesinde dolaşan sieğe kuyruk sallar,
Biraz üzgün ve öfkeli,
Ve biraz da engin olmak gerek.

25.09.24 / Saat 10,04 – Mehmet AY