3
Yorum
33
Beğeni
5,0
Puan
567
Okunma

Mahremler aşikâr, ayıp kalmadı
Kilidi kırılan gizler günahkâr.
Ruhun feryadını duyan olmadı
Yılana sarılan özler günahkâr
İlkbaharda güller açar aheste
Sonbahar günleri hüzzam bir beste
Kışlar soğuk, keder yağar üstüste
Tavizler verilen yazlar günahkâr.
Gençlik sağır, davul çalsan duymuyor
Ölümden bi’haber çalıp oynuyor
Güfteler hüzünlü, beste uymuyor
Nağmeye vurulan sazlar günahkâr.
Meraklılar gider gelir falcıya
Sözde, aydın denir olmuş solcuya
Arka çıkar, zurnacı davulcuya
Bölünüp, ayrılan bizler günahkâr.
Yal verene koşar köpeklerimiz
Ayaklar altında ipeklerimiz
Kapanmıyor küfr’e kepenklerimiz
Rafa kaldırılan bezler günahkâr.
Camiler cennetten çıkma bir yapı
Kıble de gizlidir hazine küpü
Ezanla cennete açılır kapı
Kibirle gerilen nazlar günahkâr.
Dar pantolon giyer, örter başını
Yüzündeki boya, gizler yaşını
Âlem görür otuz iki dişini
O masum görülen pozlar günahkâr.
Ceddim geri dönse tanımaz bizi
Birbirine benzer erkeği, kızı
Kurtla sarmaş dolaş geziyor kuzu
Cellada vurulan gözler günahkâr.
Zehir akıtmaktır yılanın işi
Kuyruğu kopsada ölmüyor başı
Dönemeci geçen alır yarışı
Başlarda eğrilen düzler günahkâr.
Şeytanın tasmalı firavunları
Görünmez kamçıyla lyakar canları
Rüzgâr büyütmüyor bu yangınları
Gönüle sürülen közler günahkâr.
Hicranî söz bitti, sükût zamanı
Çok fazla konuşmak dilin gümanı
Cebimize koyduk dîni, imanı
Evrilip çevrilen sözler günahkâr.
Nuriye Akyol
13/7/2022
Ne yazık özlemin ateşi tüttü
Kimi içerledi kimi kin güttü.
Değer değirmeni dönüp öğüttü
Kayalar topraklar tozlar günahkar...
/ŞİİRLERİN ŞAİRİ...
Bu güzel eşlik için çok teşekkür ediyorum.
Görsel alıntıdır
5.0
100% (21)