BİR BAHAR
*********BİR BAHAR***************
At kişnemesinde, şaklanan, Yürekten sevmeler. Sarsıntı yaşayan hazımsız olmadan, Duyğusuz sözlerden dökülmesin. Gurbet türküleri ağlar, Sevgiye benzemyen ayrılıklar, atar damarda. Yürek kendi ateşin de kavrulur Ağaç çıplaklığında Yürek zincirleri kırmak, Kış sovuğunda titreyen kediler misali, Dönek yüreklerde inleyen korku, Rüzgâr esintisinde saç tarama, Dağın yamacında yağmuru beklemek Issızlık karartısı, Dudağında çalınan bir ıslık gibi. Uzayan sakallar da kaşıntı hisleri, Geriye dönmeyen yollar, Uykular yılan sessizliginde yanı başında duran, Boşlukta dinlenen iyot kokuları, Gökler de bulut rüzğarı. İnceden başlayan yağmur taneleri. Son yokuş da tıkanan düşünceler, Ağaran saçlar da hüzün birikintisi, Ufka bağlanmıyan beklentiler. Gurbet gezintilerinden ince bir çekinmek var, Bitmeyen istekler düğünüde, Bir köy maslı var bir evin duvarında asılı, Sonunda İnsan da Adem sempozyumu halı, Asırlar yorğun düşmekte, Bozulmuş düzen de, Yollar karanlık, diken dolu. Gayipten gelen sese inanmak, Uzamış kalmışım istek yumakları. Uyanmak gerek uyanmak, İğde kokusunda güzellik, Ağır ağır ölümler, Alaca karanlık yer yüzünde, Bir deva gerekli Amansız garip acılarına. Gurbet gönüllüleri kervanına katılmak Dalan göz bebeklerin de, Nefesler daralıyor. Lamba ışığın da titreme, Yer yüzü çirkinliğinde hüzün akmakta. Yüz çizgileri, Kalınlaşan göz bebekleri, Esmer duvar yazıları var, Karışıklık vermeyen, İz bırakmayan kimseler kaldı dünyada, Resim seçici eller nasırlı. Hazin günde yatmamak var uykuya, Kapatma gözlerini, Birden bire gelen kalp kırizlerine. Bu dört mısra, dört mevsim yaşam da, Ve bir Yaşam. Rüzgârın önüne atılmış Bahar kokuları, 09.09.24 / Saat 09,09 – Mehmet AY |