(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şairler veya sıradan insanlar yazdıkları şeylere yaptıkları işlere övgü almayı severler . Genel anlamda yazdıklarınız da beğenen bir okurunuz olarak bu çalışmanızda benim bakış açıma göre bazı çelişkileri yazmak istedim.
''Vaatler palavra, sözler boş, yalan Türke türk’ten gayrı dost yok vesselâm Imanımız, kitabımız ve İslâm Bizi insan yapan yön Azerbaycan.''
Şiir veya edebiyatla iştigal etmek biraz da tarih bilgisini gerektirir.
Yukarıda ki dörtlükte Türke türk’ten gayrı dost yok vesselâm
İfadesine tarihsel bir bakış açısıyla değinecek olursak. Müslüman Türkler Alp Arslan komutasında Malazgirt orjinali (Mazgırot) olan meydan muharebesinde Müslüman Kürtlerden oluşan yirmi bin Mervani süvarisi ile bir Ümmet hareketi oluşturarak Romen diyojen komutasında ki Bizans ordusunu mağlup ederek Anadolu ya ayak basmışlardır.
İlerleyen tarihlerde Müslüman Türkler Müslüman Kürtler Müslüman Habeşiler ve Müslüman Araplarla bir çok defalar Ümmet Hareketinin gereğini yaparak birlikte hareket etmişlerdir.
Türklerin son Ümmet savaşı Çanakkale dir Allah size nasip etsin gidip görün Çanakkale de yatan 252 bin İslam evladını Medine'den, Hama' dan, Şamdan Trablusğarb tan Kafkaslardan ve daha bir çok İslam beldensinden gelen Evladı İslam' ın yattığını göreceksiniz.
Bu Şiirinizde kullanmış olduğunuz şu ifadeniz
Türke türk’ten gayrı dost yok vesselâm
Ümmet hareketine katılmış aslı Türk olmayan Müslüman kardeşlerinizin GÖNLÜNÜ KIRMAZMI ?
Imanımız, kitabımız ve İslâm
Yukarıdaki ifadeniz ile bir önceki söyleminiz çelişmiyor mu?
İslam Milliyeti övmeyi ret eder
Bizi insan yapan yön Azerbaycan.''
Yukarıda ki ifadenizde hem söylem hem anlam hatası vardır.
Azerbaycan da yaşayan Türkmen boyları Caferi ve Cafelik'ten doğan Şia meshebine tabiidirler.
Tarih boyunca Safevi (İran fars ) hükümdarları ile beraber hareket etmişlerdir. Anadolu Sünni birlikteliğini yıkmak ve Anadolu ya Şia iştahatını yaymak için çalışmışlardır.
Anadolu Ehli Sünnet birliği Yavuz Sultan selim Komutasında Diyarbakır da İdris-i Bitlisi komutasında ki Müslüman Kürtlerle beraber Şah İsmail'in ordusunu yenerek Anadolu topraklarını tehdit eden Şia yayılmacılığının önüne geçmişlerdir.
Şah İsmail'in ordusunun çoğu Azerbaycan coğrafyasında yaşayan Şia Türkmen boylarından oluşuyordu bir kısmı da (Pars) Parslardan yani Farslar.
(Pars: Hindistan'dan göçen kabileler İran coğrafyasına geldiklerinde dilencilik yaptıklarından o dönemde bölgede yaşayan Kürtler bu göçebelere (Parsek ) demişlerdir. Parsek : Kürtçe de dilenciye verilen hitaptır.. Bu hitap zamanla pars daha sonra Fars a dönüşmüştür.)
Birinci Dünya savaşı sonrası Azerbaycan coğrafyası ikiye bölündü Kuzey kesimi Ruslara Güney kesimi İranlılara bırakıldı Bu durum SSCB nin yıkılmasıyla kuzey Azerbaycan Özgürlüğüne kavuşana kadar devam etti.
Şu anda bildiğimiz Azerbaycan gerçek Azerbaycan ın sadece kuzey kesimini oluşturur. Nüfusu on iki milyon civarındadır Yüzde doksanı Şia iştahatına tabii dir.
Güney Azerbaycan ise İran kontrolünde olup nüfusu yaklaşık otuz milyondur Bu kesimin de büyük çoğunluğu Şia dır.
İkinci Karabağ savaşı ile Türkiye'nin Askeri yarımları vasıtasıyla Ermenilere karşı Azerbaycan Devleti zafer kazandılar. Bu savaş sürecinde ne yazık ki İran hükümeti Ermenilere yardım ediyordu.
Bu durumu fark eden Güney Azerbaycan halkı bir çok şehirde ayaklanmalar yaptı.
Azerbaycan ın Karabağ'ı alması demek kuzey ve güney Azerbaycan arasında fiziki bir bağın oluşması demekti bu nedenle İran makamları Ermenilere yardım etti.
Nüriye hanım: Yakın zamanda Kuzey ve güney Azerbaycan bölgeleri birleşecek ve büyük Azerbaycan kurulacak.
Ancak bu durumun sonuçları Sünni dünyası için bir muammadır.
Nüriye Hanım: Tarihi olaylarla beraber yakın tarihe değinerek size küçük bir özet yazdım
Gelelim sizin çalışmanızda ki bu sözünüze
Bizi insan yapan yön Azerbaycan.''
Bizi, İnsan yapan yön İslam'dır Azerbaycan'ın Şia sı değildir,
Gönülden teşekkür ediyorum, yorumunuz, haklı eleştirileriniz ve tarih dersi için değerli hocam. Bahsettiğiniz bölümü çıkardım. Cehaletimi mâzur görün, çok bilmediğim konulardı.
Gönülden teşekkür ediyorum, yorumunuz, haklı eleştirileriniz ve tarih dersi için değerli hocam. Bahsettiğiniz bölümü çıkardım. Cehaletimi mâzur görün, çok bilmediğim konulardı.
Türke yakisan Muazzam bir eser yüreginize saglik hocam, fakat fakat ne yazi ki, Azerbeycanimizda siyonizmin hizmetinde bugün:-(.Siyonist Israilin yüzde yirmi bes ham petrolunu azerbeycanin karsiladigini ögrenince cok üzüldüm:-(
Hocam bütün İslâm ülkelerinin başına maalesef ki siyonizme hizmet eden maşalar yerleştirilmiş yıllar süren bir çalışma sonucu. Mevzû derin, müslümanlar aç ve kanaatsizlik hastalığına yakalanmış.
Hocam bütün İslâm ülkelerinin başına maalesef ki siyonizme hizmet eden maşalar yerleştirilmiş yıllar süren bir çalışma sonucu. Mevzû derin, müslümanlar aç ve kanaatsizlik hastalığına yakalanmış.
Çok güzeldi,çok acıklıydı,çok doğru, Allah razı olsun , sevda ve özlem vardı, Hakikat vardı o çok güzel yüreğine sağlık Üstadem ders vericiydi,akıcı anlamlı düşündürücüydü kutluyorum Dualarımla selamlarımla
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.