Keşke bur’da olsan şimdi; yan yana otururduk
Gece sakin, gece sessiz; gürültüsü olurduk
Hayat ikimize güzel; dert, keder yokmuş gibi
Ağız dolusu kahkaha, güldükçe kudururduk

Keşke bur’da olsan şimdi; tam karşıma otursan
Üşüseler ayakların, “ısıt” diye uzatsan
Gece uzun, mevzu gani; “yalnız gitmez bu” deyip
Soğuk biranın yanına bir dal sigara yaksan

Keşke bur’da olsan şimdi; bir de liste seçerdik
En sevdiğimiz şarkılar; dinler, söyler, içerdik
Bazen vururdu bir mısra, bazen de bir melodi
Devamını getiremez, sonrakine geçerdik

Keşke bur’da olsan şimdi; denize de girerdik
Sudan çıkınca üşüyüp, zangır zangır titrerdik
Sırılsıklam uzanıp da yıldızları izlerken
“Kimin fikriydi bu” deyip, halimize gülerdik

Keşke bur’da olsan şimdi; rakı da var, şarap da
Sarhoş olmadan sabah yok, zula sağlam dolapta
Gerisi gecenin işi; söz biter, nefes kalır
“Nefis ner’de” diye sorma, şeytan ile azapta

Keşke bur’da olsan şimdi; son yudumlar içilse
Çalan listeye “dur” deyip, artık sükut seçilse
Dil de sussa, göz konuşsa hükmünde sessizliğin
Gece ve deniz şahitken, ruhtan tene geçilse

Keşke bur’da olsan şimdi; sevişsek hiç durmadan
“Ne olacak bunun sonu” diye soru sormadan
“Zaman şimdi, mekan şu an olduğumuz yer” deyip
Hazzına varsak her anın güneş henüz doğmadan

Keşke bur’da olsan şimdi; “keşke”ler yokmuş gibi
Sarılırdık sabaha dek, vaktimiz çokmuş gibi
Hayali bile doyumsuz senle dolu gecenin
Hakikati özletmeyen kusursuz bir düş gibi