1
Yorum
11
Beğeni
5,0
Puan
450
Okunma
Darağacına çıkan yolda bir şaire refakat ettiğini bilmeyen cellat, soğukkanlılıkla vurmuştu tekmesini tabureye. Şairin mütevatir sözleri celladın boynunu vurdu. Şair son şiirini söyledi...Cellat öldü. Şair gömüldü.
Bu şiir
Eskimeyen
Sevdalara armağandır.
Bu şiirleri iflah olmaz yaralarıma satacağım.
Sözüm var!
Hayallerimin,
Gelinciklerle bezenmiş
Yıkık mevzilerinde,
Can mevsiminde,
Göğsümü yarıp,
Titreyen kalbimle
Tek tek vuracağım.
Şehrin büyücülerini…
Ilık ılık akacak,
Efsunları yakacak,
Sinemdekiler…
Bir söz verdim!
Krallar korksa da
Kalabalıklar sussa da
İçimdeki türküleri herkes duyacak…
İki deniz ortasında
Ansızın kopacak
Bir fırtına sevdası ile yaşadım,
Yoruldum.
Sevdanın fırtınası ile duruldum…
Vurulduğum mermiler,
En tatlı rayihalarını
Sundular bana,
Kokladıkça vuruldum..
Kokladıkça dirildim..
Bir söz verdim;
Güneş buz tutsa da
Yağmurlar
Yağmayı unutsa da
İçimdeki şarkıları herkes duyacak…
Dikenli güller
Dikensiz sözlerden
Güzeldir.
Dilsiz kuşlar gibi
Tünedim
Uzun gölgeliklerin
Kısa gölgelerine…
Son nefeslendiğim yerde,
Toprağın kıyısında
Unutuldum.
Yok edenin şânıyla
Gökyüzüne tutuldum
Bir söz verdim;
Bulutlar yanmadan,
Gök kızıla boyanmadan
İçimdeki şiirleri herkes duyacak…
Şimdi son ağıdımı
Nefesinin közleri ile
Yakıyorum
Gözlerine
Yüreğimin gözleri ile
Bakıyorum
Bir söz verdim;
Gün gitmeden
Güz bitmeden
İçimdeki sesleri herkes duyacak…
Ey Yâr!
Sana sözüm var!
Çiçekler gülecek…
Zemheri de biliyor;
Gök kapısı aralandı
Yemyeşil, Sonsuz Bahar
Geliyor…
Çiçekler gülecek…
5.0
100% (4)