13
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1619
Okunma
Son ayının sonları sonbaharın
sonrasında yağmurun
ayrımındayım bir yolun
ayırdında olmadan
sonuna gelmişim çok şeyin
tarih içinde tarih anlatıyorum
sonunda bir antik stadyumun ...
Çiy düşmüş çimenlerle kırılıyor
sessizliği sabahın;
gözlerin düşüyor gözlerime
toprak ıslak ve emilgen
yalatıyor güneşe tenini ...
Gülümserken gökyüzü masmavi
dağlar yine kederli
yeni yağmurların seferinde
bulut yüklü ayrılık gemileri...
Seninle çarpıyor yüreğim
seninle paylaşıyorum havadaki sevinci
seninle paylaşıyorum kederleri
soluk soluk dolduruyorum içime seni,
düşlerim gül açıyor ...
Tenim tenini
gözlerim gözlerini öpüp okşar gibi
düşüyorsun gözlerimden ılık ılık
sıcaklığımla sıcaklığını ılıştırıyorum
gönlümü sana alıştırıyorum ...
Perge’nin antik stadyumuna
bir anıt dikilmeli bu sabah
tüm beyaz mermerler sütlenmeli
çaresizliğimi görüp
felek taşa can vermeli
şarkılar söylemeliyim tutup ellerinden
türkülerim dua kabul edilmeli
ne yapıp ne edip
diriltmeliyim bu sabah seni ...
Şaban AKTAŞ
21.10.1997
PERGE ANTİK KENTİ-AKSU / ANTALYA
AGSS SERİİ