0
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
211
Okunma

Şebinkarahisar da kalabalık bir Salı gününde İstiklal Çeşmesi civarında dilencilik yapan yaşlı bir kadının düşkün ve biçare halinden ibret alınarak yazılmıştır.
DİLENCİ KADIN
Kimse koymak istemezdi
Kendini onun yerine
O da artık dönemezdi
Genç kızlık günlerine
Kimi sevdi kime vuruldu
Çaresiz sonra yoruldu
Bir daha gelseydi dünyaya
Kesin zengin olurdu
Kendiside istemezdi
Sokak sokak dilenmeyi
Aklından hiç geçirmezdi
Yorulsada dinlenmeyi
Birikir kuruş kuruş paralar
Dilenci kadının elinde
Yalvarmalar yakarışlar
Ezbere söylenir dilinde
Bana da açtı elini
Allah rızası için dedi
Boş çevirince elini
Başka tarafa yöneldi
Hayat tarlasına tohum mu ekti
Yoksa gözlerine sürmemi çekti
Ömrünü yaşarken şu dünyada
Dilene dilene ölecekti
Teslim ederdi kendini
Kaldırım taşlarına
Görse kim inanırdı
Akan gözyaşlarına
Ne gecesi belli ne de gündüzü
Çilekeş günlerde yorgundu yüzü
Caddeleri dolaşmak kaderiydi
Bıkmadan çıkardı yokuşu düzü
Toz toprak içinde kalmış her yanı
Elindeyse bir kirli mendil
Bu mendil başka neye yarar ki
Hem para topla hem gözyaşı sil
Evlatları da vardır hani
Kimisi zengin kimi (ondan da) sefil
Görseler de bundan sonra
Hangisi olurdu ona kefil
✒Emrah İslam Kurt
1998 Şebinkarahisar
5.0
100% (3)