Şimdi, alışkanlığım ruhani bir espri anlayışı olsa gerek,
Yoksa hep yalnızlığıma düşkün bir geceden kalkıp,
Kalabalık yıldızlar arasında kovalamaca oynar mıydım?
Uykuyla bu yaşta…
Seni özlemenin yollarını bulabilmek için.

Ve büyülü bir gece yarısını çalınca zaman.duraksadı..

Senli benli düşler yakışırdı duvak endamlı ölümsüzlüğümüze,
Atlıkarınca sefası mesela, Kaf dağında
Külkedisinin kabaktan toplama fayton sefasıda olurdu,
Esvabını nın tekini bırakman da gerekmezdi hani
Yalın ayakta olsan, hiç fark etmezdi,
Bastığın topraktan bulurdum seni,
Gittiğin çölleri kalbimin içi gibi bilirim.
Sen hatırlamazsın ama
Leyla ile mecnun emeklemişti.

En fazla ulaşılmazlığın bir fahişe kadar olurdu, bana
Onda da vazgeçmez bulurdum her yatağında,
Bilirdim özel bir kadın sırrında saklardın sadakatimi,
Avucunda sakladığın diş ipinden tanırdım seni,
utanmadığım tenini sarardım kendi günahlarıma.
melekler konardı kanatlarına.

Bir erkek çokçuğu büyüten bir anneydin belki,
Erken yaşta eşini kaybeden,
Bana ne anneme fısıldanan dedikodulardan,
İlk görüşte aşıktım ve babaydım o an..
dönüşürdü anneliğin Meryemin gözyaşlarına.

çoçuk dişleri telli ilk öpüşümüzde,
Söz vermiştik çoçuk aklı yeminimizle,
Yıllar sonra tekrar karşılaşacaktık,
Ekmek attığımız martılara, iskelemizde.
Ben uçan bir halıyla,
Sen beyaz atınla.
Gökkuşağının altında buluşacaktık,


Vazgeçmeyip bekleyecektik.
Her yağan yağmur sonrasında.
Ağarmış saçlarımız, bükülmüş belimizle,
Bastonla da olsak düşüp yollara,
Bir gün yetişecektik…
sonsuz bir aşk uğruna,
visal bile olsak mezarlarımızda.

ve belki,

Kendi evimizin… Kendi yatağında,
uykuya dalacağız bir cadının elmasıyla.

ve bir gece yarısını geçince büyülü bir zaman,
Duraksadı. Aktı kalbimden kendi bildiği yöne.

ve uyanış...

Ben seni böyle masal olup beklerken yüzyıllardan beri,
Hangi avcı gözlerinde ki anlamdan habersiz seni avlar diye masalsız.
Bir ömür mecnun sadakatiyle kim bekler düşlerini.

İnananlar. İnanmayanlara. Anlatmasın.