3
Yorum
29
Beğeni
5,0
Puan
590
Okunma
Ey dikenli yolum!
Hoş kokan gülüm ne zaman açacak
dalımda?
Sakızların fal çıkartmasında
Ne Leyla ne Aslı ne de Zeynep’ti aklımda
Yoktun manilerin hiç bir durağında
Ne sancakta ne alabanda tarafında
Yelkenim buruktu ve küskündü
Her ortamda.
.
.
.
Dinledikçe dalgalar davul gibi gelmekte
Her şey,
Her şey
Gelirken üstüme üstüme
Bir gelemeyen sendin sadece…
Beklediğim yıllarım
Biriken küllerle örtülmüşken
Demirkazık’ın bir huzmesi yeterdi
Kıvılcımınla doğardım yeniden.
.
.
.
Kerbelâyım şimdi
Kan gömleği üzerimde…
Ya bir -Em- miktarı şifa
Ya bir -El- at yüreğime!
Bak titriyor sensizliğin nefesiyle.
.
.
.
Kutsi bir hediyeydin
Saçına tutamayacak kadar
Asil!
Tenine dokunamayacak kadar
İmtinadaydım!
Ben alt kulvarda
Nefsime pehlivanken
Gönlümdeki atışlarımı bir duysaydın
Oysa ben!
Potansiyel Mecnun kadar meczup
Yılmayan Kerem kadar inat
Aliş kadar gözü karaydım…
.
.
.
Şimdi sensiz hecelerde saklı şiirlerim
Sükût dehlizlerinde kaybolur gizlerim.
Beni uzaklarda arama
İnci-tanem!
Sessiz haykırışların
Kül kokan yangın sonrası
Siyah kalıntılarında ara
Ve…
Üzülme, senle de sensiz de yanmak
Bana muratmış
Sevmek, sana doymak değil
Ömürlük hasret yutmakmış…
halil