0
Yorum
18
Beğeni
4,8
Puan
1234
Okunma

Yine bir temmuz sabahı
Sıcak çökmeden üzerime
Kapıdan çıkıp gitmeli
Ama ne mümkün...
Bir sabah yelinin arkasına
Saklanmış poyraz
Sözde beni serinletme derdinde
Usulca kulağımın arkasını okşadı
N’aber dercesine...
Kulak verdim sesine
Derdin ne söyle bakalım
Bir derdin olmasa gelmezsin yoksa...
Bizimkiler seni bekliyor sahilde
Kim ki onlar ?
Deniz , güneş ,martı ve benim ortaklar
Mevzu derin desene....
Gelsem eseceksin ensemde
Gelmesem güneş bozulur
Ağlatır gökyüzünü de
Gidelim bari...
Vardım sahile
Bir sağdan bir soldan
Karıştırıyor rüzgar ortalığı
Güneş enselerde boza pişirme derdinde
Martı gözü dikmiş
Denizin tokasındaki balığa
Herkes işinde gücünde...
Yayıldım kumsala ki
Yayılmak görsün gözün
Kol bir yerde bacak bir yerde
Uyurum belki dedim
Uyutur mu hınzırlar...
Tavla oynayalım dedi rüzgar
Oynayalım da
Deniz çok oyunu sulandırıyor
Martı çok geveze
Diliyle yeniyor beni
Sen ise tam hilebazsın
İstediğin zarı üfleyerek atıyorsun
Güneş yenildiğinde çok kızıyor
Yakıyor ortamı
İyisi mi sohbet edelim
Hem siz onun gibi
Tavlayamazsınız ki beni....
Yapma be usta
Gene mi o ?
Diye sordu rüzgar
O hiç eksik olmadı ki....
Çağdaş DURMAZ
TEMMUZ DELİRMELERİ....
5.0
93% (14)
2.0
7% (1)