Dokunulmazlığında yalnızlığımın
Sırtımda ne çok hançer
Göğün de metruk varlığında saklı
Elbet aşkın dokunulmazlığı
Bense şehrin surlarına serildim
Sırlarımı serlerimi ekledim
Diken diken bir özlemin perçemi
Başım dik sözcüklerime de nasıl değer aşkın hikmeti

Kardığım ve k/andığımsın
Aşka meyyal bir yolculuk
Kutsal bir damacana aşkı içine tıktığım
Bense kabımdan t/aştığım
Şaşkın ve meczup bir fani
Kalemin dirayeti
Dingin bir ruhum olsaydı keşke
Şekilden şekle giren nice insan ve vecize

Dümtek, hazanım
Darbukası fetva veren çalgının
İnhisarında söylenmedik falların
Söylencelerini bir bir işler Çingene kadın
Ne kahvenin telvesi
Ne de papatya falı:
Ah, söyle, sevgili söyle
Dokunmaya kıyar mıyım hiç?
Ne saçına ne yüzüne ne de papatya mizaçlı
İklimin devindiği
Şahlanan yüreğim nasıl ki aşkın emsali,
Hüznün esintisi
Özlemin de türevi…

Göğün saltanatı:
Kaç bin öğün atladımsa açlıkla değil
Hüzünle de yıkadığım
Yüreğin atlas engebeleri
Aşkın mealinde saklı
Hem şivesi hem cilvesi
Asla da kayıt açmadığım şehveti
Hem durağan hem coşkulu
Bazen bir vaveyla
Ötenazi yaptığım nefretin uyruğu artık kimde saklıysa
Sevgi ve şiir miladım
Hüzünse dolmayan miadım

Çapkın rüzgâr
İşveli kadın
Sözlük kalınlığında ruhumun
Dalgaları
Esefle değil
Efkârla hiç değil
Coşkumla ve mutlak yalnızlığımla hemhal
Dingin bir koy bir köy olmaya adayım
Kapısından kovulduğum
Hicrinde evrenin
Mahzun ve mahmur duygularım
İhtimamla da sevdiğim kadar
Hatta daha ve daha fazlası
Dahi sıfatlarla örülü
Yüreğin kabzası

Ümmeti bu cihanın
Uleması şiirin
Varsa yoksa ulağım iken kalem
İman gücüme de kefilim
Varsın olsun bir harfin
İhlalinde pekişen kederi
Varsın kamufle etsin kaderim
Peyderpey yenildiğim ne ki?

Varsa yoksa aşkın kefareti
Zühre’si göğün
Leyla’sı çölün
Bir divit ki içimden sökün eden hüzün
Ve kutsalım
Ve rabıtam
Ve rençperim
Külümden tüten duman
Dağınık dimağım
Gülün dikeni
Gülün safiyeti
Gül mizaçlı ömrün diyeti
Ödediğim ilk günden beri
Gül olsam da hüznüme sadık
Güleç olsam da ruhum dağınık
Güç olsa da kolaylıkla âşık
Olabildiğim varsın muhtırası verilsin nasıl da mutabık

Elbet koyu gözlerinde gecenin
Seferi ve seyyah yüreğim
Ve sevdalı mizacım
Sevecen rüzgâra eşlik eder göz yaşım
Yasım da kutsalım
Yasa mahiyetindedir bu aşk
Belirsizlik bir imleç
Kaygılarım düzayak
Neşrim de nesrim de şiire dönük
Yüzünde hicvin
Hicretimde çoğalan bir duman
Bir yanık mektup ki
İçinde ne yazdığını
Asla bilemediğim
Şimdimle iştigal
Yarınlara ve aşka Allah kerim…