GİDEN ÖMRÜN ARDINDAN

Ne bir yerde hazinem, ne sarayım köşküm var,
Ne kadehte şarabım, ne cümbüşüm meşkim var,
Ne gizli bir vebalim, ne de ahret kuşkum var,
Kalanı adımlarım giden ömrün ardından.

Ne çöllerde bir Mecnun, ne ovada deliyim,
Ne Aslı’nın Kerem’i, ne Ferhat’ın diliyim,
Ne zemheri rüzgârı ne de hazan yeliyim,
Kalanı adımlarım giden ömrün ardından.

Ne kızgın bir güneşim, ne de yağan doluyum,
Ne bir çıkmaz sokağım, ne günahın yoluyum,
Ne âlemin kölesi ne de kulun kuluyum,
Kalanı adımlarım giden ömrün ardından.

Hakkın rızası için gönle nazar eyledim,
Dünyayı yere çalıp, nefse mezar eyledim,
Ne bir mazluma vurdum ne de bîzar eyledim,
Kalanı adımlarım giden ömrün ardından.

Yıllardır bu handayım ayrılığa az kaldı,
Şu ömürden geriye yediğim ayaz kaldı,
Sadece seccademin duyduğu avaz kaldı,
Kalanı adımlarım giden ömrün ardından.

YAŞAR ÖZKAN (Türkoğlu)
Salihli
14.08.2017