2
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1363
Okunma

izmir’e yağmur yağıyor
aylar sonrasında yeniden
alnıma düşüyor damla damla
süzülüyor yorgun kirpiklerimden
yüzümden düşen bin parça
sensizim, eriyorum kederimden
nemli bir akşam daha oluyor
yağmurla ağlaşan gözlerimden...
aylardan ekim
elimde ıslak eski bir resim
gönül ıssız çöl
deniz sarhoşu bedenim
yaz gelip geçmiş,
hazana dönmüş mevsim
göçmen kuşlar uçup gitmiş
oyunmuş meğer yaşadıklarım... bitmiş
yasak gecelerden çalıntı anlar,
sanki hiç yaşanmamışcasına;
bir günahtan kaçarcasına sevişmeler,
nedamet tüten evlerin bacasından
ömrümün son kalıtını söker gider...
dökülen ben miydim , dalgın
silinip giden yapraklar mıydı
rüzgarla savrulup akşam üstleri
bir ben miydim yolunu kaybetmiş,
bu koca şehrin budala aşığı...
yitik ömrümün son- baharı
tosladı ayrılığa içim ;
içim, bitmiş aşkların mezarı;
soluk bedenimde kuruyup giden...
o aşklar ki düşman başına;
sessizce, yaşanmadan biten...
seni düşünüyorum an’ı aşıp
sıyrılıp zamanın tutsaklığından
önce gözlerin geliyor aklıma
zeytin karası; baktıkça derinleşen
derinleştikçe buğulanan gözlerin...
düşle gerçek arası;
bir ikona dönüşüyorsun sonra aniden,
dokundukça dağılan,
dağıldıkça içimde acıyla mimlenen...