0
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
174
Okunma
Uludağ
Şimdi dolunay vakti gecenin geç saatinde.
Rehberim gibi karanlıkta yolumu aydınlatıyorsun .
Uzaklardan gelen mekânsız yolcuların ayak sesleri.
Çam ağaçları arasında yıldız çiçeği.
Gecenin uyku saatinde gelen çocuk sesleri.
İnsanlar uymak için çadırlarına çekilmişler.
Her tıkırtıda havlayan çoban köpekleri .
Birde uyumayı unutan kampçılar.
Geceyi rahatsız ediyor geveze kahkahalar.
Yürüyüşe çıkmış yeni kurulmuş dostluklar.
Kamp ateşleri söndü.
Üşüyorum Ağustos ayında hava 14 derece.
Beni sana çeken neydi Uludağ
Uçurumların mı , kayalıkların mı ?
Hamakta serin ve soğuk bir hava var.
Gecenin karanlığında bir ben uyanığım birde
Kampçılar.
Etrafta kekik kokusu, çam kokusu var.
Mavi karanlık yıldızlardan taç takmış saçlarına.
Uzaklardan cılız loş ışıklar var.
Ben buradayım diyen rüzgar
Çoban kaya kasvetli
Köpek ulumaları her tarafta yankılanmakta.
Bakacak seyir tepesine bir bir akan araçlar.
Uzaklardan yankılanıyor silah sesleri.
Şimdi dolunay vakti gecenin geç saati. Eyyüp Balta