Mazoşistsen gidince… yeni yeni hobiler buldum kendime yanık kelebek cesedi biriktirdim avuçlarımda yokluğunda işte böyle yandım gör diye... bazen, dişine kan değdi öfkemin kırk yıllık düşmanına bir şarjör mermiyi boşaltır gibi aşka ve aşkım’sı şeylere bir güzel sövüp işinin ehli bir kundakçı gibi bütün limanlarımı bir bir ateşe verdim senden başka sığınacak limanım yok bil işte, bil diye... bazen de, evcilleştirdim öfkemi iliğimden tut, kemiğime dek geç kalsam da sana bütün geç kalmışlıklara inat içimde el bebek, gül bebek ağırlayıp seni bütün saatleri aşka kurdum ve böyle böyle sevdim gelmediğin her gün kalbime bir çentik atıp zehriyle sevişen akrepler gibi acımla sevişmeyi sevdim adın ıslatınca başka dudakları müntehir frekans acıları içime gömüp kabuğumda içten içe çürümeyi her gece şişenin dibini bulup acımı kadehlerle bölüşmeyi sevdim hiçbir randevuya geç kalmayan ben sana her gün biraz daha geç kalıp seni uzaktan uzağa sevmeyi sevdim “s e v e m e z s i n ” deme… dikiş tutmaz yaralarımı bile sevdim ben sen açtın diye… |
Tebrikler çok güzel
Selamlar saygılar kaleminize