OLMAZ
Paslanmaz yağmurda yanık döşümüz
Bu yolda bırakmaz kader peşimiz
Kadere tevekkül bizim işimiz
Birisi olurda birisi olmaz

Gönlümden kopar da bir parça simit
İster gülsün yüzün istersen somurt
Siz bana meşk verin ben size umut
Boncuğun mavisi sarısı olmaz

Bebek kirle büyür koyun tuzunan
Koyun kırda güzel balık buzunan
Düğün sazla olur gelin kızınan
Sesi çok çıkanın borusu olmaz

Hızlı geçti ömür Nil’den Tuna’dan
Yeşil başlı ördek ayrı sunadan
Çok bahtı karalar üryan anadan
Gönül’ün libası derisi olmaz

Dost ayaktan üşür kalsa kışlıkta
Yiğit cenkte ayan düşman hoşlukta
Altta kalan meyve çürür boşlukta
Üste duran malın firesi olmaz

Dünyada kul olan muhtaç zikir’e
Hazreti Eyüp’ten hünkar Bekir’e
Zalime leş düşer sinek fakire
Semiz itin fazla piresi olmaz

Toprağa karıştı denizler gezen
Aslında böcektir kurbayı ezen
Ne kadar da hızlı koşsan da bazen
Tavşanın tazıdan irisi olmaz

Yaşar mıydı insan yerini bulsa
Keşke bütün ahlar dillerde kalsa
Aşk yüreği yırtar dikeni bolsa
Görünür bir yerde yarası olmaz

Gönül, olma zahit kendinden emin
Göz üstüne düşen siyah perçemin
Şahin pençesine düşen serçenin
Ölümden bir başka çaresi olmaz

Kimisi göremez kimisi bakar
Kimisi düşerken kimisi çıkar
Perçemin altında ince bir sakar
Eşek milletinin dorusu olmaz

Binde haklı olsan anayı üzme
Çobansız köylerde değneksiz gezme
Çatlamış dibekte insanı ezme
Kabuklu üzümün şırası olmaz

Yürekten çıksa da sıcak nefesler
Davul yaklaştıkça değişir sesler
Yerde otu bile menfaat besler
Kokusuz çiçeğin arısı olmaz

Bilmiyorum gayrı ne var sırada
Yürek yalnız kaldı gönül arada
Yemin billah olsun durmam burada
Her yer olur amma burası olmaz

Çok sevda bülteni akar gönülde
Hizmet aynı olur amaç emelde
Ayının dediği olur genelde
Bahtsız bedevinin perisi olmaz

İnsansız çöllerde Arslan boş gezer
Arslan’ız dağlarda çakal baş gezer
Yumuşak yüzlünün altı yaş gezer
Giydiği donunun kurusu olmaz

Yâre doğru uçsun kanatsız kuşlar
Ne yaz engel olsun ne kara kışlar
Muhabbet biterse tiksinti başlar
İnsan sevdiğini göresi olmaz

Yaratmış yaradan insan tek düze
İman vermiş, ağır düşmüş yüksüze
Savaşta olsan da namaz hak bize
Muvazzaf askerin süresi olmaz

Köşeyi dönmeden ömür treni
Duyulsun istenir çalan sireni
Kadın erkeğinin arka fireni
Bollukta önünü geresi olmaz

Hani nerde dünya ile yatanlar
Dünyanın ardından lütuf atanlar
Rahatça kurulur peşin satanlar
Akıllı tüccarın veresi olmaz

Yol bulmak zor olur akan derede
Geçecekler geçsin yolu kürede
Hanı Kahıroğlan mühür nerede
Bahtsız saltanatın turası olmaz