Kesip kızartmışlar domuz etini,
Tuzlayıp fırına veren sen misin.?
Yanında sunmuşlar merkep sütünü,
Haramı iç eden, kerem sen misin.?

Bir kuzu doğurmuş yaşlı bir arslan,
Tilkiye yoldaşlık ediyor kaplan,
İnsan bedeninde çift başlı yılan;
Her gece bu düşü gören sen misin.?

Karıncalar sofra kurup oturmuş,
Ortasına birde kuzu yatırmış,
Sivrisinek artan malı götürmüş;
Balinaya künde vuran sen misin.?

Keçiler çan takmış top sakalına,
Akbabanın serçe girmiş koluna,
Kaplumbağa çıkmış koşu yoluna;
Başla komutunu veren sen misin.?

Arılar çiçekten reçel yapmışlar,
Kelebekler suya ateş yakmışlar,
Köpek balığını bekçi tutmuşlar;
Denizi katlayıp düren sen misin.?

Eşek arısıdır çıbanın başı,
Faredir kedinin yol arkadaşı,
Leylek su içerken kırıldı dişi;
Öküzün baktığı tren sen misin.?

Sülük bir çekişte bitirdi suyu,
Sırtlana verildi devenin payı,
Örümcek ağında, çekirge sayı;
Avcıyı avlayan ceren sen misin.?

Mülakâtta kaz eledi horozu,
Guguk kuşu verdi beklenen pozu
Sarımsağın evde kaldı on kızı
Köpekle çuvala giren sen misin.?

Kene arazide, keklik avladı,
Timsahın gözleri dolup, ağladı,
Kurtlar efkârlanıp kara bağladı;
İbibik kuşuna yâren sen misin.?

Midilli’ye oldu zürafa damat,
Lamanın tükrüğü yüzlerde sanat,
Baykuş viranede sürer saltanat;
Bülbülün yurdunda, irem sen misin.?

Sekiz defa düştü, ölmedi kedi,
Kediyi sonunda bir pire yedi,
Ayının tavşandan kopunca ödü;
Maymunla murada eren sen misin.?

Gönül bir deryadır, âlem içinde,
Saklıdır âlemler, âlem içinde,
Bir tel tanesidir ömür saçında;
Üstüne saraylar kuran sen misin.?

Hicranî bir garip âlem burası,
Ölümün bedende kalmış beresi,
"Kardeş, bilir misin, bu yer neresi?
İçinde yaşayıp, soran sen misin.?

Nûriye Akyol 1/7/2021

Görsel alıntıdır.