6
Yorum
28
Beğeni
5,0
Puan
410
Okunma

"Leyla, Leyla" diye Mevla’yı buldu
Mecnun olmayana, bâde sunulmaz.
Kerem Aslı için, yandı kül oldu
Ateş olmayanın, külü savrulmaz...
Cahil getiremez sözün ardını
Arif olan süsler, kâdim yurdunu
Gafil taşıyamaz gönül derdini
Sırça dama çürük direk vurulmaz...
Âşıkların her yer gurbet gözünde
Ayrılığın hüznü vardır yüzünde.
Otuz iki dişi yârin dizinde
Çektirirde zerre acı duyulmaz.
Gözleri âmâdır, kalpleri görür
Dağlara hükmeder, deryada yürür
Âşıklarda başka bir hal görünür
Boynu bükük olur, beli doğrulmaz.
Sevmeyen ne bilsin, yanmak nicedir
Ateşte yanarken donmak nicedir
Hasretiyle bile onmak nicedir
Yârin cefasından âşık yorulmaz.
Gönülün ilacı, merhemi vuslat
Firak’ın yarası açılır kat kat.
Âşk ölüm sonrası, ebedî hayat
Âşk şarabı zehir olsa doyulmaz...
Kim ki boş sevdanın ardından gider
Ömrünü boş yere, etmiştir heder.
Hak aşkıdır, kulu berhudar eder
Mevlâ’yı bulana, Leyla sorulmaz
Nûrfânîm yüreğin, taş mı, toprak mı?
Her duyduğun sözü, söylemen hak mı?
Âşığın kaderi Mevlâ’nın hükmü
Yaprak sararmadan, daldan ayrılmaz...
Nuriye Akyol /1/Ekim/2021
Dost Yüreğinden:
"Leylâ dediğimiz bir girizgaâhtır
Faniden Baki’ye dermansız ahtır
Yâr ararsan hakiki yâr Allah’tır
Aşkla yanmadan Mevla’ya varılmaz..’
------Hatice Kılınç
Görsel alıntıdır.
5.0
100% (17)