İçteki Kıyam Ordusu
Bugün bütün ağaçlar gözlerimde
Bütün sen kokan çiçekler yüreğimde. Güneş ışıkları ten doruklarına ulaştı. Kondurmuştu bir buse gibi sıcaklığını. Bir anda yüreğe çöken bu ateşin tadı, Neydi kanımı kaynatan bu güzelliğin adı? Mutluluk muydu yoksa bitmeyen acı mı. Nasıl bir yokluksun ki halen, Hükmün sürüyor şehrimde. Bir deniz yıldızı düştü avuçlarıma. Yoksa mutluluk bu muydu. İçimdeki yalnızlık bile sana itaat ediyor. Sihirbaz mısın martılar bile seni söylüyor. Senden önce şen kahkahalı yüreğim bile, Senden sonra kavgaları bağırışmaları bitmiyor. Yaşamaktan aldığım tad hem acı, Hemde bitmeyen acıyı hergün demlemek. "Yoksa mutluluk bu muydu, Acıyı hücrede ölümsüzleştirmek " Meğerse ! yanıbaşımdaymış, Tüm umutlarım sebebi kendini sevmekmiş. Beni hiç terketmeyen yine benden başka değilmiş. Ne ufku var ne mor dağlar Hava ağır duman duman. Sisin bile güneşi sildiği anlardayım. Yıldızları bile çok zor seçebiliyorum. En yakınımdaki ağaçlarda bile, Tek yaprak bile kıpırdamıyor. Şimdi ölme zamanı değil ki ! Sabahın sessizliği yalnızlık türküsü sanki. Sensizliğin zulm kuşatması sanki. Akın akın geliyor kıyam ordusu. Akıp giden zamana aldırmıyorum. Yüreğimdeki hislerim ayaklanmadı daha. Bozgun görmüş sayısız düşüncemle, Duygularım çıkmış aklımı ve kalbimi, Peşine takmış alıp gidiyor. İç savaş içinde sürükleniyorum. Sisler desen gittikçe ağırlaşıyor, Göz gözü görmüyor. ,,"Kıyam ordusu güneşi kararttı." Nedense sen görünmüyorsun ! Sen yoksan yenilgim baştan belli. Büyülü bir dünyanın pencerelerini açıp, Rüyâ gibi zamanları yaşadık. İyi mi yaptık bilemiyorum. Dedim ya sanırım sevgimize yenildik biz. Sorma beni hep aynıyım ne değişti ne? Varsan endişeliyim, Yoksan perişanım, Endişe ve perişanlık, Bir türlü yakamı bırakmıyor. Savaş bitti hadi gel. Topla uğruna heba ettiğim, Büyük aşkımın cesetlerini... Erhan Çuhadar Sabır Gemisinin Kaptanı |
yoksan perişan çok güzeldi