1
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
335
Okunma
İstanbul kokar buğulu bakışların
Bir bardak çayın deminden
rengini alan saçların
İstanbul kokar ellerin
Güvertenin en soğuk yanında
ısınır avuçların
Titrer bir hayalin,
peşinden sürüklenen dudakların
Ruhunda dört nala giden bir rahvanın
Nal sesleri kulaklarımda çınlar
Gelirsin diye beklediğim pencere önünü
Bir gece yarısı yokluğun sarar
Hasretinle çektiğim nefesimde
İstanbul sen kokar
Hüznün ayak sesleri uyandırır geceyi
Biz sızı büyüyüp
Düğüm olur boğazımda
Gözlerinde Sarayburnu tüter
Bir sandal kürek çeker tükenmişliğimize
Açılır asumanın kapısı
Damla damla dökülen her dizede
İstanbul sen kokar
Bir şiire yaslayıp sisli gönlümü
Ömrümü kimliksiz umutlara sığdırırım
İstanbul sen kokar
Ben senin kavillerine sarılırım
Arife Özden
5.0
100% (2)