0
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
314
Okunma
Dışımda olanlar, binlerce beden büyük geliyor içime. Çığlığımı karşılayan rüzgar tekrar ciğerlerime dolduruyor daha büyük çaplı sarsıntılarla. Artık boşvermişlik hırkası emanet durmuyor üstümde. Sonsuz bir saygıyla eğiliyorum suskunluk sığınağının önünde. Kılım kıpırdamıyor yaşadığım haksızlıklara, kanatlarım kalmadı uçacak. Gökyüzüne küskünüm beni mavileriyle kandıramasın diye büktüm boynumu. Savaşım bitti...
Kırgınım
damıtılmış hüzünlerin zehri akıyor gözlerimden
keskin rüzgarlar okşuyor saçlarımı
avcı kuşların çığlığı yankılanıyor semada
kanlı bir kavganın ortasında
acımasızca dayanıyor boğazıma düğümler
hilkatimde dinginlik var oysa
kalbim ellerimde atar benim
bir köşede hıçkıran beden
bugünlerde usul usul eriyen ruh benim
Dargınım
pervasız ezgiler mırıldanıyor mevsimler
takvimler yaprak yaprak dökülüyor
çetelesini tutamıyorum geçen günlerin
nefesim kesiliyor
sesimde tükenmişlik var oysa
kulakları yırtarcasına çıkan avaz benim
asırlık çınarları deviren fırtınaları
bugünlerde cansiperane göğüsleyen benim
Yorgunum
zaman kızıl perdesini çekerken göğe
hislerimin şavkı vuruyor dizelere
kalender kelimeler süzülüyor dudaklarımdan
kan damlıyor acıya meftun umutlarımdan
çehremden gülücükler eksilmez oysa
çocuk masumiyetinde parlayan bakış benim
kıvrım kıvrım uzayan yol
bugünlerde yerli yersiz kaybolan yolcu benim
Yalnızım
sağımdan solumdan akan kalabalıkların
kayıtsız nefesleri karışıyor havaya
sokaklara taşan buhranlarından
nasibini alıyor kaldırım taşları
adımlarımda karıncayı incitmezlik var oysa
dizlerim titrer benim
omuzlarımdaki kül rengi bulutların
bugünlerde ağırlığında ezilen benim
Arife ÖZDEN
5.0
100% (2)