1
Yorum
13
Beğeni
0,0
Puan
384
Okunma
Salome’ye;
Nasıl geldinse buralara, bilmiyorum Salome.
Hayat dedin, hayata bu denli mektupları hayal edemezken
hayatın bize armağanıydı
-belki de-
İçinde tutmaz iken içine düşürmekti.
Can potasında harmanlamaktı
-belki de-
Bir tutam ölçüsündeki
ölçüsüzlüğünde candan limelerdi duyumsayış
nar tanelerine çeşni.
İlk hayal ile can buldu ölgün yüreğim Salome.
Hayâ teknesinde yoğurduk zamanı
yoğruldukça esridi yokluğumuz.
Varlığımızı attık gölgenin yokluğuna.
Işıdık
Sermestti hayata karşı serkeşliğimiz.
Bir sokak lambasında ısındı candaki akışımız.
Atardı, topladı bizi bilmeksizin
damarımız olmuş hayatımız.
İtip kalkmalarında hayat
henüz tozlarını silkmemiş iken üzerimizden
tözüne çengellerle iliştirdi kendine bizi.
Hayalhanemize ‘rağmen’den kolonlar inşa etti
iç denimizde kurulmuş koloniler bir bir terk etti içimizi.
Yaktık gemileri
külünü bastık kökümüze.
Kökümüz tel tel sarıldı birbirine.
Karıştık sözcüklerin gölgesinde.
Düş/tük
düşmedi sözcük sözcük içimizden ağan dizelerin gölgesi.
Muhabbete düşmezden az önce bir eşik vardı ya
askıda gülümseme.
İçten gülerdik
gülümserdik Salome.
-Kahkahayı hayal bile etmezdik hayatta-
Eşiğin dibine bir çanak hüzün.
Hüzne banıp taktık yüzümüze.
Maskıydı içimizdeki küllerden, yaramızın.
Yüzün yüzüme değdi Salome
hayalhanemizin eşiğinde.
Anlasana, yarandı yarama hasret.
Her kendimi kandırışımda
her kendimi sana bandırışımda
-hayal bu ya-
hayata oldun gülümseyişim.
Ah Salome ah.
Savur kendini bana.
Mit olalı çok oldu bumerang.
Dönersin yine kendin kendine.
Her teğet geçişinde tözün bulaşır yüzüme.
Yüzüm değmişti ya yüzüne
güzüm dönmüştü firardan.
Dökmüştü yapraklarını mavi mavi
gazeller okumuştum her bir yaprağın iç gıcırtısında.
İçinden geçmiştim
İçimden geçmiştin…
İçimiz geçmişti…
Salome’den;
İçin söyledi deli, içimden geçti söylediğin…
İşteş de olmuşuz ;
düşteş, türdeş, közdeş derken
…
İnanman gerek,
yalan da olsa yanlış da olsa bir şeylere inanman gerek.
Kendinden başlıyorsun.
Kendimi hiç kandırmam demiyorsun.
Ve fakat
Kendin seni sürekli kandırıyor,
körüyorsun ya da görmüyorsun.
Nasıl geldim buralara, inan ki ben de bilmiyorum :-)