9
Yorum
46
Beğeni
0,0
Puan
576
Okunma
Düşlerimin libası eskidi sevgili sarmıyor,
saramıyor artık geceler koynuna..
ve ellerim kınası
söküldü, döküldü sevgili
ellerim yırtığında kapılar, kapılar ki
açılırken zihnim odalarına naftalin kokuyor,
dokuyor gün dünü, dün hasretini
ilk damlası değil miydin sahi sen destursuz gözlerimin
değil miydin ilk kelimesi sahi, sahi sen fütursuz harflerimin
şimdi,
dövüyorken dalgalar eteklerimi
her yudum tuz neminde taneleniyorken kum, kum tenine
hasretim kıyısızca hasret bin vuslat, fersah boyu dönmeyişine
inadına,
inadına hasretken sana
kasvetli odaların kapısı oldu gölgelerim
ve zihnim..,
yokluyor, solukluyorken kalbimde ki dünyayı
tepe taklak düşüyorsun yine sen, sen yine payıma
ve elimin tersiyle siliyorken göz yaşlarını hayatın
bir anlam bırakıyorum
başı boş bir anlam içimdeki uçurumlaşan boşluğa
kesiyorum ayaklarımı,
ayaklarım ki, adımlarıma yüklenen, yüzüklenen canlı cenaze
hasretim ecelime susamış gibi yudumsanarak bir, bir seni
kim bilir ölüm kadar huzurlu bir kurtuluştun belki, belki de
ölmek kadar yaşamaktın içimde, yaşamak kadar ölmek sevgili...
~°~
~°~
~°~