Kılavuzu para olana her kapı açıktır. shakespeare
Ramazan Turgut
Ramazan Turgut

Ağıt Deprem

Yorum

Ağıt Deprem

( 1 kişi )

0

Yorum

4

Beğeni

5,0

Puan

378

Okunma

Ağıt Deprem

Ağıt Deprem

Yoksulduk, dibine kadar
Geceydi, kapkaranlık bir gece
Kıştı, soğuktu,
Ve kar yağıyordu
Biz üşüyorduk,
Kediler, köpekler ve evsizler sokakta üşüyordu
Yarın erken uyanmak için uyuyorduk
Zenginleri daha da zenginleştirmek için
Kral ve soytarıları daha rahat uyusun diye
Yarın erkenden uyanmak için uyuyorduk
Çocuklara ekmek getirmek için
Yarın köle gibi çalışacak,
Yorgun eve gelecek
Ve yine uyuyacaktık bir sonra ki gün için
Yoksulduk, soğuktu, geceydi, kapkaranlık bir gece

Gecenin en zifiri
Ve en soğuk anında
Bazıları uykunun en tatlı anındayken
Bazılarının borçtan, yoksulluktan bükülmüş beli
Karanlık ve soğuk
Birden yer sarsıldı, binalar, insanlar sarsıldı
Rüyanın en güzel anında uyanıverdik
Uyanıverdik karanlık ve soğuk
Yer çatlıyor
Gök inadına soğuk
Önce binalar yıkılıyor
Sonra bir bir insanlar
Çığlıklar havada buz tutup yere düşüyor
Bazı feryatlar yıkıntılar altında kalıyor
Bir zaman sonra her şey derin bir sessizliğe gömüldü
İnsanlar şaşkın
Sokak köpekleri, kedileri şaşkın
Yerden azap, gökten rahmet yağıyordu
Ve sessizlik

Derin bir sessizlikten sonra insanlar irkildi
’ne oluyor, ne oldu?’ dedi
Kar yağıyor bak
Hava da inada gelmiş
Vurdukça vuruyor soğuk
Üşüyorum
Bir yandan soğuk bir yandan yoksulluk
Üstüne bir de deprem
Yıkılıyor yıkılmaz denilen binalar
Beton değil kağıt misali
Nasılda toz haline geliyor
Oysa ekmeğimizden
Elbisemizden
Ve hayallerimizden kısmıştık
Bir ev sahibi olalım diye
Kim bile bildirdi ki ev değil de mezar aldığımızı
Onca parayı mezarımıza vermişiz
Ölüm haberleri yankılanır
Ölü kokusu, ölüm korkusu yayılır
Ceset ceset dolu binalar
Çığlık dolu enkazlar

Ve bir anne
Yalnızca kendi kavminin
Ve Allah’ın anladığı yasak bir dille
Ağıt yakıyordu
Aslında yürek dağlıyordu:
’Felekê xayînê te çi anî serê me
Keça min Dijle, kurê min Ferat de rabin
Dê bi gorî, hewar delal, hewar delal
Bê we nakenê dilê min, ez bi gorî
Xwezî ne hûn, ez bimrim, dê bi gorî
De rabin delalê ber dilê dayika xwe’
Sustu her şey, iş makinesi, kuş sesi,
Soğuk hava, açlık, sususuzluk unuttu kendini
Usulca gökten yağmur, gözlerden yaş aktı
Enkaz ağladı, mezar ağladı, yer ağladı
Ve şair ağladı

Öldük ey halkım, bizi unutma
Bir baba sımsıkı sarılmış enkaz altındaki kızının eline
Çaresiz beklemede
Sanki kızı ’Tut ellerimden baba, bırakma’ der gibi
Bir baba cebinde bisküvi ile beklemede
Enkazdan çıkacak çocuklarını doyurmak için
Ağlıyor, yine ağlıyor
Bir baba ’Keşke ölseydim de bu anları görmeseydim’ diye kahr olmakta
Aç, susuz, içi söylenmemiş sözlerle dolu
Morglardaki sahipsiz cenazeler bizim
Enkaz altında can verenler bizim
Ebeveynsiz kalan bebeler, çocukları ölmüş ebeveynler
Hava soğuk, çaresizlik ve yalnızlık
Vurdukça vuruyor insanı
Unutulduk ey halkım enkaz altında
Sen bizi unutma.

Sen bizi unutma
Sesimi duyan var mı?’ diye bağırıyorsunuz ya
Yıllarca çığlık attık, bağırdık, feryat ettik
Bizi duyun dedik
Duyan olmadı bizi
Ve kıstılar sesimizi
Şimdi böyle çaresiz, karanlık ve soğuk enkaz altında
Susuz, aç ve takatsızken nasıl ses vereyim
Bak, kral ferman okur
Soytarıları hokkabazlık peşinde
Rahip, dilinde Tanrı, kalbinden put taşır
Leş kargaları sarmış dört bir yanımızı
Sessizliğimiz çığlıktır duyabilene
Kulaklar sağır, gözler kör, diller lal
’Sesimi duyan var mı?’ diyorsunuz ya
Evet, sesinizi duyuyorum,
Fakat siz beni duyuyor musunuz?
Şair, unutma, bunları da yaz.
Yaz ki halkımız unutmasın bizi

Yıkıldık, öldük, enkazda kaldık
Hava soğuk, karanlık
Ve bedenimizi çepeçevre saran korku
Sağ kalanlar bir değil bin defa öldü
Tükendi gözyaşları tükendi umutları
Şimdi böyle tek başına yapayalnız
Viran bir şehrin orta yerinde
Oturmuş, yüzüne gözüne kül vuruyor
Kül yiyor, kül oluyor her yanı
Tükendik artık,
Tükendi kağıt, kalem ve umutlar
Yeni bir baharda yeşermek
Yeniden filizlenmek
Çiçek açmak gerek
Şair, sen yazmaya devam et
Sözlerin keskinliği can suyu oluyor bize
Yeniden başlama umudu veriyor
Ve Şair bembeyaz bir sayfa açtı
Yaşama dair, umuda dair.

15 Şubat 2023

Paylaş:
4 Beğeni
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiiri Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (1)

5.0

100% (1)

Ağıt deprem Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Ağıt deprem şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Ağıt Deprem şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL