9
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1580
Okunma

kan kokan gecenin ortasında
pençeleri hazır bir kaplan
ar damarı çatlamış yalnızlık
ve oynaşmada kollarında
yalan bir sokak külhanbeyinin
her yer karanlık
da pür nur değil o mevki
küf kokulu soğuğunu çoktan koymuş içimize
kimdi…neydi ve nasıldı
bilsek değişecek miydi
şimdi sen orada…uzakta
bense…
doruklarda ve doyumsuz sevişmelerde
soğuk sokak aralarında
kendimle
kendime lanet edercesine
tut...ma ellerimi
kirliyim artık ben
en az
yalan yansımalı aynalar kadar
göğsümde bir eylül döküntüsü
boynuma geçirilmiş bir yular hüznüm
bükülüyor damlalar bulutlardan
ve soluk aldırmıyor boğazımdaki düğüm
söyle sevgili
kaç kez devirdin şişeyi de
kızılını içine hapsettin bütün meyin
kaç kez gittin kıyısına da uçurumların
adımını son anda geri çektin
acısını göğsünde duyumsayıp
ve söyle
kaç kez güz yağmurları yarenlik etti
göz yağmurlarına
sen hiç benim kadar sevdin mi?
ha... söyle!
…
…
…
görmesin gözüm öyleyse
neredeysen oradan geriye dönme
…dönme
Atilla Güler
5.0
100% (1)