SÜTE MUHTAÇMIŞ HALA

Sözüm meclisten dışarı aslı yok yaylasında
Yirmibeş bin koçu varmış süte muhtaçmış hâlâ
Yoğurdu kar beyaz kaymak tutmuş altın tasında
Yaz ortasında bir tutam ota muhtaçmış hâlâ
.
Elde kılıç derebeyi sanki kaldırmış kazan
Denk düşmezse çıkarına edermiş hemen isyan
Attığı zaman titrermiş yer, gök, ay cümle cihan
Tankla saldırmış el oğlu ata muhtaçmış hâlâ
.
Lastik terliklerle çıkmış taşlı karaya
El üstünden kurban keser, kıyamamış paraya
Bir türlü gelmemiş iki yakası bir araya
İtler köpekler gülermiş bite muhtaçmış hâlâ
.
Dengi dengine çalarmış davul bile dengine
Ne methiyeler düzermiş devletliye, zengine
Benzin doldurup körükle koşuyormuş yangına
Refakatçi arar amma ite muhtaçmış hâlâ
.
Varlık içinde çekermiş yokluğun alasını
Turmaz olmuş elden gayri altın, elmaz yasını
Tuzsuz su ile doldurmuş delik çorba tasını
Yedi manda yutmuş lakin ete muhtaçmış hâlâ
.
Medeniyet yularını takmış setre üstüne
Ressam Halil, selam vermiş akraba, el, dostuna
Ayak kıymete binermiş insan düşse bastona
Gol attığını zanneder şuta muhtaçmış hâlâ

Halil GÜLEL
Düsseldorf / 11.01.2020
(Sözüm Meclisten Dışarı)