2
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
463
Okunma
SEN
Devir böyle gelmiş sabittir sanma
değişen sistemleri bilmelisin sen
Mazlumun gözünden akan yaşlara
çareler arayarak bulmalısın sen
Bana ne deyipte yan gelip yatma
yaşanan çok şeyden sorumlusun sen
Azıcık güçlükte havluyu atma
güç irade sahibi bir canlısın sen
Gerçekçi tarafsız yaklaşımlarla
mikropları tarayıp bulmalısın sen
Tabuları yıkıp ilmi metodla
yaraları peşpeşe sarmalısın sen
İster genç bir kız ol ortaokulda
ister harpokulunda delikanlı sen
Hürriyete dönük dikenli yolda
küheylanca uçarca geçmelisin sen
Bir varmış bir yokmuşla oyalanma
Ferhat gibi dağları delmelisin sen
İnsanı yüceltme uğraşısında
Yunus’ca sırr-ı aşka ermelisin sen
Osman KILIÇKIRAN
SEN’LE İLGİLİ AÇIKLAMAM
SEN şiiri ile ilgili sorulara verdiğim cevabı aşağıya alıyorum. Bunun şiirin anlaşılmasında kolaylık sağlıyabileceği inancındayım:
SEN başlıklı şiirde geçen ’ ’sırr-ı aşka ermelisin sen’ ifadesinin anlamının;
aşkın sırrına ermelisin sen olduğunu söyleyebiliriz.
Mevzuuyu genişletmeden şairle ilgili bazı hususları hatırlatmakta fayda var.
UNESCO’nun adına yıl tahsis ettiği Yunus Emre hakkında kesin iddialarda bulunabilecek kadar bilgi sahibi değilim . Bu şiir 1970’li yıllarda yayınlandı.
O yıllarda öğrenci olduğum için, yeterince okuma yapamamıştım. Şimdi bile Yunus Emre’nin insan, tabiat, toplum, devlet, din, iktisat, adalet, savaş, barış, sevgi, nefret, baskı, hürriyet vs. hakkındaki görüşlerini doğru olarak bildiğimizi söylemek zor. Eleştirisi ise din düşmanlarını Hesab kalmazsam neredeyse yok gibi. Bir kaç uzmanının hafızasında yer bulmuş olabilir. Bir kere Che Guevara’nın bütün eserlerinin rahat bulunduğu Türkiye’de Yunus ve benzerlerinin bütün kitaplarını bulmak zor.
O zaman şiirde neden bahsettin diye bir soru akla gelebilir. Hakikat yukarıdaki gibi olsa da, bizimde okuduklarımız, duyduklarımız var. Hemen hemen her kitapçıda Yunus’a ait bir çalışma bulunabilir. Bunlar bilinen şiirlerinin tekrarları gibi olsalar da, insana genel bir fikir vermektedir.
Anladığım kadarıyla Yunus bütün semavi dinleri ve onun peygamberlerini tanımaktadır. Hz. Allah’ı ve Muhammed’i sevmekte ve saygı duymaktadır.
’Su sırrı ne bilsin usanlar uyalar’, ’ben Dost ile Dost olmuşam, kimseler dost olmaz bana’, ’ aşkın ile avunurum, bana seni gerek seni’ ifadelerini kullanmıştır. Yunus ’Dost’, ’Sevgili’, "Çalap’ gibi kelimeleri Allah. için kullanıyor. Kalbi Dostun, Çalab’ın evi gibi görüyor. Bu nedenle de kalp kıranları Allah’ın evini yıkmış gibi anlatıyor. Bir şiirinde " gönül Çalab ’ın tahtı / Çalap gönüle baktı / İki cihan bedbahtı / kim gönül yıkar ise" diyor.
Sevgisiz kalbi taşa benzetiyor. Kişi istediği kadar hacca gitsin, kalbinde sevgi yoksa, kalp kırıyorsa, "iki cihan bedbahtıdır" vurgusunu yapıyor.
Yunus sevgiden bahsetmiştir . Yalnız Yunus ’taki sevgi alımlı bir genç kıza duyulan sevgi değil, daha geniş daha kapsamlı sevgidir. Bu bağlamda "Güzeli görmek boylu boyunca / sizde bir türlü bizde bir türlü" demiştir. Yunus canlı cansız herşeyi Allah yarattığı için sevmekten yanadır. Bu eğilimini " yaratılanı hoş gördük / yaradandan ötürü" diyerek dile getirmiştir İnsana acı, ızdırap, rahatsızlık veren mahlukları. ( yılan, akrep, yarasa - ki o insana zararlı sinekleri yiyerek beslenir - vs. gibi) dahi Allah yarattı diye anlayışla karşılar. Genç yaşta ölenlere üzülür, şöyle ifade eder : "Şu dünyada bir nesneye / yanar içim göynür özüm // yiğit iken ölenlere / gök ekini biçmiş gibi"
Yaratılmışların haklarını dikkate alır. "İlim ilim bilmektir / ilim kendin bilmektir / /Sen kendini bilmezsin / bu nice okumaktır // Okumaktan murat ne / kişi hakkı bilmektir / çün okudun bilmezsin / ha bir kuru emektir" der. İlim sahibinin kendini bilmesini, okuyan kişinin insan haklarına saygılı olmasını öğütler. Zalimlerin cezasız kalmayacağını hatırlatır, şöyle izah eder: "Burada zalimlik eyleyen / nefsini hırsla doyuran / yüzleri kara görürsün / öz canları rahat değil "
Politik bir amaç gütmediğini, savaştan değil barıştan yana olduğunu ifade eder. Yetmiş iki millete aynı gözle bakmayanın , evliya bile olsa kıymetinin olmadığını ima eder. Yazdıklarından dolayı kendini de uyarır: ’Eğri büğrü’ yani, yanlış, delilsiz , ispatlanamayan sözleri söyleme/yazma " bir Molla Kasım ( dönemin hakimi)" gelip senden hesap sorar der.
Özetle ; yaratıkların mantıklı bir neden ve düzene tabi olduğunu, yeryüzündeki herşeyin insan yaşamını kolaylaştırmayı amaçladığını ima ederek "gelin tanış olalım / işi kolay tutalım" vurgusu yapar. Her şeyi Allah için sevmemizi, kavga yapmamamızı, kalp kırmamamızı tavsiye eder.
5.0
100% (1)