3
Yorum
16
Beğeni
0,0
Puan
787
Okunma
Hiçliğin Sesi… (Dönüşsüz Yolların Bekçisi)
Gözlerim, gözlerini g/özlerken soluk bir umutla,
kabuğuna hasret yaralar sarmış
ruhumu z/amansızca.
Suspus olmuş bir divane misali,
kan çanağı hayallere tutunmuş sözlerim.
Buz kesiği bir yalnızlıkla
ve sahibine küs bir odada;
sanki İçsel dünyamın gurbetindeyim.
Kokusu alevine dargın,
sıcağı ise bana.
O alıngan mum ışığında,
yazdığım ama yaşayamadığım seni
haykırıyorum şimdi,
Dört duvar yalnızlığıma.
Sürgün yemiş senli tüm hayallerim.
Yokluğunun coğrafyasında,
B/İz bilmez bir haldeyim.
Bağrımdaki taşlar ile döşenmiş
Dönüşsüz yollara düş/müş gözlerim.
Yolumu bulamıyorum.
Tılsımını yitirmiş bir kalp ile,
Çıkar/sız yol/daş arıyorum.
Zengin yüreklere el açmış,
Biçare dilenciyim.
Yüzlerdeki her tebessümün
sadakasına talibim.
Ama Biliyorum ki;
Ben “Sûr’u” üflenmiş bir aşkın kıyametindeyim!
Dönüşsüz yolların bekçisi,
Hiçliğin sesiyim.
Kızma bana ;
“Ben sana portakallı şiirler yazamadım belki ama
içimin tüm seraları senin için bekliyordu mısralarımın yalnızlığında”
Ben bekledim.
Sen gelmedin.
Az bekledim
Çok gelmedin.
Çok bekledim
Hiç gelmedin..
Uğur KILIÇ / Respect
15.01.2024