İşte geldim gidiyorum
Hakkınızı helal edin
Can borcumu ödüyorum
Hakkınızı helal edin...

Beni konuk eden evim
Tasım tabağım, çömleğim
Yırtık, yamalı gömleğim
Hakkınızı helal edin...

Duvarı çatlamış odam
Kış gününde tüten sobam
Soğukta giydiğim abam
Hakkınızı helal edin...

Danalarım, ineklerim
Yazın gelen sineklerim
Yoldaş olan bineklerim
Hakkınızı helal edin...

Ekmek pişirdiğim fırın
Esvap yıkadığım kürün
Emeklerim, alın terim
Hakkınızı helal edin...

Çatal kaşık, bıçaklarım
Bahçemdeki çiçeklerim
Üstündeki böceklerim
Hakkınızı helal edin...

Yer soframdaki çökelek
Yağımı koyduğum külek
Ahırdaki orta direk
Hakkınızı helal edin...

Başımdaki allı yazma
Çamurda giydiğim çizme
Sapını kırdığım kazma
Hakkınızı helal edin..

Üstünden geçtiğim yollar
Geçerken kırdığım dallar
Geçen ömrüm aylar yıllar
Hakkınızı helal edin...

Suyunu içtiğim kurna
Yılda bir gördüğüm turna
Dibini yaktığım sarma
Hakkınızı helal edin...

Sandıkta kalan fistanım
İçi boş para cüzdanım
Komşularım, her bir canım
Hakkınızı helal edin...

Arkadaşım, yoldaşlarım
Oyunlarım, beştaşlarım
Gülüşlerim, gözyaşlarım
Hakkınızı helâl edin.

Bakracım,sitlilim, testim
Entarim, şalvarım, üstüm
Köpeğim, vefâlı dostum
Hakkınızı helâl edin.

Yorganlarım, yastıklarım
Naylonlarım, lastiklerim
Selâmımı kestiklerim
Hakkınızı helâl edin.

Ocağım, tezeğim külüm
Yanım yörem, sağım solum
Çok sevdiğim anadolum
Hakkınızı helal edin...

Saysam tek tek uzar gider
Ne zaman ne ömür yeter
Hicranî’yi aldı keder
Hakkınızı helal edin...

Nûriye Akyol

Görsel: Sivas/ Kolluca köyü