KAÇ KERE ÖLDÜM
Kaç kere öldüm
Asırlardır yalnızlığın kollarında can çekişiyor ölü bedenim Kaç kere ateşe verildi saçlarım Kaç kere yakıldı ölü topraklarım İnce boynumdan kaç kere ugran ipigeçti Çivilenmiş göğsümden süt akmaz benim Aç kalmış çocukların kıtlığı var avuçlarımda İlk taşı, taş kafalılar atı başıma sonrası isyanların en büyüğüydü Yırttım attım üzerimden ölü toprakları Ben artık iflah olmaz bir deliyim, firariyim Gizli bahçeleri bozguna uğratılmış Militan bir devrimciyim Zulmü meze yapmış, ölümü sek içmişim Bir orduya baş kaldırmış, Kara Fatmayım Göğün göğsünden, uçağın rotasını değıştiren Leyla’yım ben Leyla Yok sayıyorum bütün yasa ve kurallarınızı Ezip geçiyorum çürümüş leşinizi Ağız dolusu bir tükürüğe değmesiniz Göz bebeklerime astım sevginin cellatlarını Artık hiç bir masum, cehaletin kurbanı olmayacak Zindanların karanlığında yankılanır yalnızlığım Zaman sırtını dönmüş bana Yaşlı bir tenin içinde üryan dolaşıyorum Tütün sarıyor yaralarım Tıpkı başımın yaralarına tuz bastıkları Ve o, çıldıktan acıların delisiyim Kaç idam sehpası kırıldı ayaklarımın altında Kaç deli gömleği yırtıldı ak göğsünde Dağların eteklerinden derin boşluklara bırakıldığım Çarpa çarpa kanadığım çiçeklerin ağzından düştüğüm Kim bilir bu kaçıncı dirilişin destanıdır yazdığım Bu, bu kaçıncıdır; sinir uçlarımdan siyatik acılara aktığım... Tarih:10.01.2024 |