0
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
307
Okunma
Gözümü hiç kırpmadan, adına destan yazdım
Ürkek tavırlarınla, hallerine tutuldum
Bilmem kaçıncı kere, yazıp çizip de bozdum
Beni alıp götüren, yollarına tutuldum.
Eğer demem gerekse, sevgim dağlardan yüce
Pak alnında kaderim, zikrimde hece hece
Kim dedi ki sevdalar, çözülmeyen bilmece
Işık saçan yüzünle, ellerine vuruldum.
Lale sümbüller açan, bahçende dolaşsaydım
Islak duygularımla, kokuna bulaşsaydım
Cümle âleme ayan, vuslata ulaşsaydım
Aşkın diken olsa da, güllerine tululdum.
Sıla derdi gurbetin, acısı biberidir
Lal olsan da hayatın, silinmez kaderidir
Alıcısı olmayan, çekilmez kederidir
Nazarlık libasının, allarına tutuldum.
Zühre ile Tahir’i hatırladım bir anda
En güzel anıları, parçaladım zamanda
Yüreğimde tutuşan, yangın oldun canımda
Nadide sözlerinle, dillerine tutuldum.
Aslen Yörük beyiyim, Ege’nin efesiyim
Muhabbet meclisinde, bülbülün kafesiyim
Telli sazda inleyen, âşıkların sesiyim
Dilinle özdeşleşen, ballarına tutuldum.
Ben derdimi anlattım, anlar isen anlarsın
Tekme tokat girişip, sonlar isen sonlarsın
Taşlara söylemedim, dinler isen dinlersin
Günün -ayın -haftanla, yıllarına tutuldum.
Necati aşk doldurdu, sevdalığın tasına
Ayrılığın feryadı, ses vermedi yasına
Kurtulayım diyorken, düştüm derdin hasına
İmdadıma yetişen, dallarına tutuldum.
Necati OCAKCI
19.12.2023
ANTALYA
5.0
100% (2)