7
Yorum
13
Beğeni
5,0
Puan
570
Okunma

Akışı mı değişiyor hayatın bize rağmen
O, hükmedildiği yere doğru gidiyor
İçinde direnmekte olan bizlerdeki gam
Güne rağmen keder vermez mi bu hüzzam.
Ne değiştirebiliyoruz rüzgârını onun
Ne durdurabiliriz esintisini umarsız
Gerçeklerin peşinde koşmak anlamca öz
İtici söz ve davranışlar ne de duyarsız.
Niçin yüze yansımakta o durgun bakış
Oysa başkalarının umurunda da değil alkış
Hem cesaretten yana ürkeklikle tutunmak
Üstelik uzanan elleri görmezden gelmek
Değerce artabilmeleri ötelemek ileri
Ne katabilecektir ki insana vesveseleri.
Geçmedi mi dersiniz sizce de son durak
Bir gerisinden de olsa hayat bu, akışa bak
Zamana hücum etmekle tüketilenler
Her gün bitiminde bizdendir eksilenler.
Ne soğuğun hissi kalıcı ne kavurucu sıcak
Bir şeyler var onun içinde yıllarca mihenktir
Gelip geçici olanlarla ömür verimsiz, çorak
Tebessümün hazzını söyle sen, o bâkidir.
İyi söz, gülen yüzde bulunmaz mı cevherler
Kırbaç gibi değen dile gıpta mı ederler
Öyleyse bırak gitsin ince hesapları
Kalpte, zihinde, ruhta açmalı şafaklar
Kırılır bu duruşla bize karşı tüm tuzaklar.
Tüketmedik mi ne varsa içinde şu hayatın
Hangi mücevheri kaldı ki bizleri artırsın
Tüm yoksunluğa karşın bir o katmıştı gücü
Delmez mi karanlıkları bir çocuğun gülüşü.
Bozmasın bağını gönlün hoyratça gören
Kibrinden erimesin ruhun enginlerinde kâr
Elveda demeli ne varsa bizi çeken diplere
Selâm olsun samimice yüreğe değenlere.
Öfkeden, kavgadan, nizadan kaçmaktır hayat
Varsa damlası rahmetin sen de bir şey kat
Bırak üzerindeki olmasın görkemli elbise
Gücün yettiğince gül, güldür, gülümse.
Oğuzhan KÜLTE
5.0
100% (11)