Yaşam demişler hayat ve varoluşa
Yıkmak kolay ama bak sen kuruluşa
Kurban olam o göğsünden vuruluşa
Buna da şükürler olsun, hep çok yaşa

Kuru bir ağacım, al olmaz dalımda
Ayaklarım köksüz, dik durmaz başım da
Yapraklarım öksüz, düşerler yaşımda
Buna da şükürler olsun, hep çok yaşa

Dağların doruğunda buz parçasıyım
Sanki üstü kapalı düz sırçasıyım
Kırılmadık kalbin kılsız fırçasıyım
Buna da şükürler olsun, hep çok yaşa

Verirler elime bir tas un çorbası
İçinde yok tane, deriden kırbası
Kader midir, dolmaz bohçası, torbası
Buna da şükürler olsun, hep çok yaşa

Ucunda urgan var, hiç boyun eğemem
Sonunda ölüm varmış, durun diyemem
Arsız değilim, soytarıya sövemem
Buna da şükürler olsun, hep çok yaşa

Atlarımı bozkıra saldım yemlensin
Soğuk eller üşümüş, bir çay demlensin
Kaçmış şimdi de atlar, hemen gemlensin
Buna da şükürler olsun, hep çok yaşa

Duyulmuyor sesi açtık biraz daha
Feryatlar, figanlar saçtık ortalığa
Çaresizce açtık elleri semaya
Buna da şükürler olsun, hep çok yaşa

Rakam olmuş ölüm, ellerinde takas
Vicdansız kapı, açılır küçük makas
Eskiden olsa mertçe dövüşür vakkas
Buna da şükürler olsun, hep çok yaşa

Geldi yine sorular, sorgular bitmez
Ömür dediğin bir an, sana da yetmez
Bu satırlar ne anlatır, kimse bilmez
Buna da şükürler olsun, hep çok yaşa

BUĞRA SAN